Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
İKİ DÜNYA ARASINDA: ÖLÜMÜ MÜ SEVGİYİ MÜ SEÇEYİM? - Sözümoki
16 Ağustos 2019, Cuma 09:16 · 514 Okunma

İKİ DÜNYA ARASINDA: ÖLÜMÜ MÜ SEVGİYİ MÜ SEÇEYİM?


İdlib Bahçesinin Son Gülü ve Bir Aşkın İkilemi
Dünya ne acımasız bir labirentti... Krallar emir verir, halklar can verirdi. Oysa şu koca kainat hepimize yeterdi! Ama İdlib sokakları:
* Anne-babasız kalmış çocukların çığlıkları, ruhumu dağlayan, kulaklarımdan silinmeyen feryatlardı.
* Bir gecede ailesini toprağa seren babaların sessiz çığlıkları, gözlerindeki donuk ifade, içimde tarifsiz bir acı bırakıyordu.
* Damadının tabutunu taşıyan gelinin kırık duvağıyla doluydu, her biri yüreğime saplanan bir bıçaktı.
Roket başlıklarından yapılmış saksılar, savaşın trajik bir ironisi gibiydi. Harap çarşılarda satılan çürük meyveler, hayatın acımasızlığını gözler önüne seriyordu. Ağlamaktan göz pınarlarım kurumuştu, içimde yanardağlar patlıyordu. Minik kahve satıcıları ise bu yıkımın ortasında savaşa inat gülümsüyordu; kartal pençesindeki serçe gibi çırpınıyorlardı, her tebessümleri bir direniş fısıltısıydı.
Seher'le Çatışma: İki Yüreğin Çığlığı
O, her konuşmamızda yüreğime mızrak saplıyordu, acı bir gerçekliği haykırıyordu:
"Kal burada! Beraber ölelim, aynı toprak koksun üstümüze... Bu topraklardan başka yer benim ruhuma vatan olamaz."
Benim hayalimse onu bu cehennemden çekip almak, Türkiye'de, güvenli ve huzurlu bir hayatın kapılarını aralamaktı. Onu Antalya'nın masmavi denizlerine, İstanbul'un boğazının eşsiz güzelliğine kavuşturmaktı. Ama o, bu harabelere kök salmış, fırtınalara direnen kadim bir zeytin ağacı gibiydi. Zayıf bedeniyle dimdik duruşu, ruhundaki sarsılmaz iradeyi ele veriyordu. Onu ikna etmek, bir kaya parçasını yerinden oynatmaktan farksızdı.
Gözlerdeki Zümrüt: Bir Aşkın Parlaklığı
Bir gün çalışırken fark ettim: Gözlerine sürme çekmişti. O zümrüt yeşili gözleri, o yıkımın ortasında bir bahar gibi ışıl ışıl parlıyordu. İçimde bir şeyler koptu, nefesim kesildi.
"Niye öyle bakıyorsun?" diye sordu, sesi bir kuğu gibiydi.
"Sürme yakışmış... Gözlerin zaten cennetin ta kendisi, bir de sürmeyle parlamış," dedim, kelimeler dudaklarımdan döküldü.
"Çirkin görünmek istemedim." cevabı, kalbimi burktu. Oysa o, çirkinliğin en yakınından bile geçmezdi.
"Ben gönlüne âşık oldum, yüzüne değil! Senin ruhunun güzelliği, tüm evreni aydınlatıyor!"
Sustu. Gözlerindeki pırıltı arttı, sanki ruhuyla gülümsüyordu. Vakur, iffetli, cömert... İdlib bir bahçeyse, o bahçenin nadide, narin ama bir o kadar da güçlü son gülüydü. Koparmaya kıyamıyordum, çünkü onu koparmak, köklerinden ayırmak demekti.

Bileklik ve Üniversite:

Aşkın İkilemi Büyüyor
Bana tenekeden bir bileklik hediye etti. Basitti, hurda bir malzemeden yapılmıştı ama dünyanın en kıymetli mücevheri gibi, bir nişan gibi taktım koluma. Her baktığımda onun direncini, sevgisini ve bağlılığını görüyordum. İdlib Üniversitesi'ne gittiğimizde hocaları şakayla karışık, ama acı bir gerçekliği dile getirerek şöyle dediler:
"Mecnun Leyla için çölleri aştı, sen de füzeleri aştın!"
O günler, o yıkımın ortasında bile ömrümün en güzel günleriydi. Onunla geçirdiğim her an, zamanın durduğu, acıların hafiflediği anlardı. Ama içimde bir fırtına kopuyordu, cevap bulamadığım o can yakıcı soru beni kemiriyordu: "Kalıp ölecek miyim, yoksa onu bu cehennemden kurtaracak mıyım?"
Evlilik Teklifi ve Kırılma Noktası: Kaderin Çetin Yolu
Sonunda patladım, tüm umutlarımı, hayallerimi döktüm önüne:
"Gidersek uzun bir hayatımız olacak! Seni Antalya'da denize sokacağım, İstanbul'da boğaz turu yaptıracağım! Bir ömür boyu mutluluk vadediyorum sana!"
Gözlerinden inci taneleri döküldü. Sessizce ağlıyordu, her bir gözyaşı kalbime bir kor gibi düşüyordu. Sonra aniden ayağa fırladı, sesi titrekti ama kararlıydı:
"Evlenelim! Ama burda kal, beraber ölelim... Benim yerim burası."
Şok olmuştum. Kelimeleri ruhumu dondurmuştu. Ekledi, her sözcüğü bir bıçak gibiydi:
"Git dersen engel olmam. Ama ben bu toprağa aitim. Cesedim kurtlara yem olur ama ruhum ancak burada huzur bulur!"
Bu toprağa duyduğu bağlılık, aşktan da, hayatta kalma arzusundan da öteydi. Yıkımın ve direncin sembolü olmuştu. Uzaklaşırken secdeye vardım, çaresizce Rabbime yalvardım: "Allah'ım! Hayırlı kapılar aç... Bana bir yol göster!"
Rasim Abi'nin Gerçekçiliği: Seçim Vakti
Kampta Rasim abi omzuma elini koydu, sesi kederli ama netti:
"Evladım! Ruslar kara harekâtı planlıyor. Türkiye 'güvenli koridor'da kararsız. Burda kalmak intihardır. Aklınla hareket et!"
O gece yıldızları izlerken düşündüm, gökyüzü bile bu ikilemi yansıtır gibiydi:
Seher'in zümrüt gözleri mi, yoksa ölüm bulutları mı?
İki dünya arasında kalmıştım. Bir yanda canımdan çok sevdiğim kadın, diğer yanda acımasız bir savaşın gölgesi. Kalbim Seher'le İdlib'de kalmak isterken, aklım onu kurtarmanın yollarını arıyordu. Seçim, ölümle yaşam, aşkla vatan sevgisi arasındaydı.

قدرٌ بينَ عينيكِ والنَّارِ
أيا قَدَري، في لَظى الأيامِ أبحثُ عنكِ
بينَ دمعٍ سالَ، ونارٍ أحرَقَتْ روحَكِ.
عينَاكِ زمرُّدٌ، تحكي لي حكايا الجنةِ
ورُوحي أسيرةٌ، بينَ حُبٍّ، ومَوتٍ قاسٍ.
فهل أتركُ الأرضَ التي سكنَتْ روحَكِ؟
أم أُصارعُ الموتَ، لأبقى، وأحفظَ عهدَكِ؟
يا إدلبُ، يا قصةَ حُبٍّ، ويا وجعًا عميقًا
أينَ المفرُّ، وأنتِ في قلبي، وفي دمي تجرينا؟

(Ey kaderim, alevli günlerde seni ararım,
Akan gözyaşları ve ruhunu yakan ateş arasında.
Gözlerin zümrüt, cennetin hikayelerini anlatır bana,
Ruhum esir, aşk ile acımasız ölüm arasında.
Peki terk mi edeyim ruhunun yaşadığı toprağı?
Yoksa ölümle mi savaşayım, kalıp sözünü tutayım mı?
Ey İdlib, ey aşk hikayesi, ey derin acı,
Nereye kaçayım, sen kalbimde, kanımda akıyorsun?)




Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Golf hakkında ne düşünüyorsun? Golf denilince aklına ne geliyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.