Hayat, uzun bir yol gibi görünse de aslında küçük anların toplamıdır.
Bizi var eden şey; büyük planlarımız, yıllara yayılan hedeflerimiz değil, tam da şu anda verdiğimiz kararlar, attığımız adımlar ve yaşadığımız anların içindeki duruşumuzdur.
Bir insanın hikâyesi, yaptığı tercihlerle şekillenir.
Bazen tek bir seçim, bir ömrün yönünü değiştirir;
bazen küçücük bir an, insanın kim olduğunu fısıldar ona.
İyi ya da kötü… Cesur ya da çekingen…
Her tercihte içimizdeki bir taraf galip gelir.
Anlar gelir…
Seni sınar.
Susturur, konuşturur, ağlatır, düşündürür.
Ve tam da o an, kim olduğuna dair bir iz bırakır.
Çünkü insan, bazen bir cümlede kaybolur, bazen bir bakışta bulunur, bazen bir susuşta yeniden doğar.
Tercihler ise bize aittir.
Kimsenin göremediği yerde verdiğimiz kararlar, içimizi en çok yansıtan aynadır.
Ve her karar, “Ben buyum” diyen sessiz bir imzadır.
Bazen doğruyu seçersin kaybedersin…
Bazen yanlışı seçersin kazanırsın…
Ama gerçekte kazanç; seçimin sonucunda değil, o seçimi yaparken içindeki insanın ne kadar “kendisi” olabildiğindedir.
İnsanlar anlarıyla ve tercihleriyle var olabiliyor.
Ömrün uzunluğunda değil; anın derinliğinde saklı kimliğimiz.
Bugün verdiğin bir karar, yarınki seni çağırıyor olabilir.
Bugün yaşadığın bir an, yıllar sonra bile kalbinde ışık bırakabilir.
O yüzden…
Her anı fark ederek yaşa,
her tercihi bilinçle yap,
çünkü sen tam da şu anda kendi hikâyeni yazıyorsun.