Kalpte olan dile gelmez denir. Buna ise kalbinizde olan hiçbir şeyi söyleyemeyerek başlarsınız. Bu bir histir, bazen isimdir, bazen durum veya olaydır. Sadece bir yanma hissi, sıkışma veya ağrı olarak tesir eder size. Lâkin dilde bir tercümesi olmaz. Bazıları bundan çok korkar. Çünkü zihniyle çelişen bir durumdur. Kalple ilgili konular konuşulmaz mesela. Çünkü kimsenin o noktada söyleyebileceği sözü olmaz. Dil konuşur akıl onaylar. Kalpten çıt çıkmaz. İnsan gerçekten kalbinde olan kişinin ismini bile anmaz bazen. Bir şeyler yazarken hep o der bu der şu der. Ama ismini vermez. Çünkü kendi bile kabul edemez. Olaydır mesela sevdiği. O ânı çok iyi hatırlar. Ama sorsalar unuttum bile der. Aklın sevdikleri de vardır mesela. Akıl severse de sürekli onu anar. Sürekli onu yâd eder. Kalpte ne dönüyorsa tam tersi akılda olur. Ama ikisi prensip olarak zıt bile olsa çalışırken birlikte çalışırlar. Söz akıl ve kalp arasında bir tur atıp dile geldiğinde çok güzel bir şekil alır. Ciddidir ama zarafet içinde söylenir. O zaman ismi de söyler durumu da. Birinin sustuğunu diğeri konuşur. Diğerinin konuştuğunu diğeri susar. Birbirlerini ayakta tutarlar. İyi bir sistemdir fakat çoğu kişi kalp veya akıl der. Kalp ve akıl demek daha Ruh işidir.