Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
İSLAM DA YÖNETİM :ŞURA - Sözümoki
Huseyin Semiz Gümüş Destekçi Gümüş Destekçi
05 Ağustos 2019, Pazartesi 07:42 · 933 Okunma

İSLAM DA YÖNETİM :ŞURA

Arıları bilirsiniz..

Çiçek çiçek dolaşıp balözü toplarlar.

Sonra bunu küçük küçük gözeneklere koyarlar.

Burada yığılır, petekler  dolar, insanlar bunu  alırlar, yerler.

Buna bal denir, tadı güzel, rengi güzel, besin değeri güzel… Hiçbir sorunu yok..

Arıların ürettikleri bala ŞURAdenir.

Bal, arının çok çalışması sonucu elde edilir. Bir arının eseri değildir bal, binlerce arının müşterek çalışmasının sonucudur.

 Ortada bir toplumsal sorun varsa,  imanlı, akıllı, bilgili, ehliyet sahibi, adaletli insanların bir araya gelerek soruna en güzel, bal tadında çözüm bulmalarının adı şuradır.

Aile içinde meydana gelen sorun, babanın veya dedenin başkanlığında toplanan aile bireylerinin  ortaklaşa aldıkları kararla en güzel şekilde çözülür. Örneğin çocuğun sütten kesilmesi ile ilgili olarak ana ve babanın birbirlerine danışarak karar verilmesini Kur’an istemektedir.

Eğer ana ve baba birbirleriyle istişâre edip, kendi rızalarıyla çocuğu sütten ayırmak isterlerse kendilerine bir vebal yoktur. Bakara 233

Çocuğun sütten kesilmesi ile ilgili bir sorunun bile şura, yani danışma ile yapılması düşünüldüğünde, bunun dışındaki sorunların haydi haydi dayanışma ile yapılması gerektiği anlaşılır.

Bir okulda doğan sorunlar için okul müdürünün başkanlığında  toplanan bilgili, akıllı, adalet sahibi öğretmen ve hatta öğrenciler tarafından alınan kararla en güzel çözüme ulaşır.

Bu belediyelerde de böyledir, Valiliklerde böyledir. Şirketlerde de böyledir.

Ve bu ülke yönetiminde de böyle olmak zorundadır.

Ehliyet sahibi, akıllı, bilgili, adaletli, şerefli insanların bir araya gelerek devleti yönetmeleri bu insanların bir araya işi en güzel, en iyi, en doğru şekilde  bir sorunun, bir proplemin çözülmesi  ancak şura ile alınan kararlarla yapılabilir.

Kuran bu konuda bakınız ne diyor:

Onların işleri, aralarında şura iledir. Şura 38

Şuraya katılanlar,  bir sorunun en güzel çözümünü ortaklaşa bulup çözüm yolunu göstermelidirler.

Şurayı meydana getiren insanlar:

Özgür olmalı

Adil olmalı

Bilgili olmalı

Helal kazanıp helal yemeli

Yüksek ahlak sahibi olmalı

Akıl sağlığı yerinde olmalı

Belli bir yaşta olmalı

Bir tarikatın, cemaatin, mezhebin ve partinin  mensubu olmamalı.

Bu özellikleri taşıyan insanlardan  oluşan şura, önlerin gelen sorunlarla ilgili asla yanlış karar almazlar, alacakları kararlar yararlı, faydalı, doğru,  iyi ve güzel olur. Sonuç olarak şura kararlarının alındığı yönetimler insanı ve toplumu mutlu ederler.

Bilinmelidir ki, Kur’an’ın açık hükümleri dışında kalan konularda yapılmalıdır. Allah diyor ki, “Yalan söylemeyiniz, bu Allah katında büyük günahtır.” Saf 2 burada açık ve kesin hüküm vardır. Yalan söylemek günahtır,  hiç bir şura yönetiminde, büyük olsun, küçük olsun, asla yalan söylemek  caizdir kararı çıkmaz,çıkamaz.

Şura dışında tek kişilerin kararları, ya da bir iki kişinin kararı nere yönetiliyorsa orayı proplemli hale getirmeye, güzel işler yapılmasına engel  olur.

Şura hem devlet işinde, hem de yapılacak diğer işlerde uygulanmasını Allah, yarattığı kullarından istemektedir.

Yapılacak işler hakkında onlara danış. Ali İmran 159

Şura ile veya danışma ile yapılan işler, en güzel şekilde sonuçlanırlar.

Yapılacak işlerde birilerinin çıkarı söz konusu olamaz.

Birileri para kazansın diye değil,  toplum kazansın diye işler yapılır.

Şura ile ve danışarak yapılan işlerde, olması gereken ne ise öyle olur.

Kendileri belli özellikleri taşıyarak seçildikleri için,  çıkaracakları kanunlardan kimse zarar görmez, herkes yararlanır.

Bir makama biri insan atanacak olduğu zaman şura, o kişinin o makama ehil olup olmadığına bakar. Senin adamın, benim adamım, parti, tarikat, cemaat adamı olamaz.

Şurayı oluşturanlar, kendileri adalet ilkelerine göre seçildikleri için, kendilerinin atayacakları kimseler de adalet sahibi kimseler olacaktır. Allah,“Adil olun!” diye emirler verirken, şura kararlarında ve danışma ile yapılacak işlerde adalet dışın çıkılıp  insanlara zulüm yapılmasına izin vermez.

Şüphesiz Allah, size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Şüphesiz Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah, en iyi işiten, en iyi görendir. Nisa 58

İnsanları en iyi tanıyan, onu yaratan Allah’tır. Allah, tanıdığı insanlara şura ile, danışma ile iş yapın diyorsa  buna kesin olarak uyulmalıdır.  O,  yani Allah, ne diyorsa doğru olan odur. Ülke yönetimlerini dikta ile, teokrasi ile, sultanlıkla, padişahlıkla değil, şura ile danışma meclisleri ile yapın diyorsa böyle yapılmalıdır.

Ne yazık ki, dünyada şura ile yönetilen bir ülke yoktur. Müslüman ülkelerin hemen hemen hepsi adaletle değil zulümle yönetilmektedir.

Ey iman etmiş kimseler! Allah’a itaat edin, Elçi’ye ve sizden olan emir sahiplerine/ anayöneticiye itaat edin. Sonra, eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah’a ve âhiret gününe inanan kimseler iseniz, onu Allah ve Elçi’ye havale edin. Bu, daha iyidir ve en uygun çözümü bulmak bakımından daha güzeldir. Nisa 59

Yapacağı işleri yalnız ve sadece Allah için yapanların bir araya gelerek, birbirleri ile danışarak kararlar alıp uygulamaları sonucunda yaşadıkları ülkenin ve o ülkede yaşayan insanların aleyhine tek karar çıkmaz.

Burada anlaşılan şura üyelerinin seçimi çok önemlidir. Her ülkenin meclisi vardır, bu onların şuraları yönetim merkezleridir. Ama o meclislerden çok kötü kararlar, kanunlar çıkabilmektedir. Neden ? Çünki  şurayı meydana getiren insanların partizanlık yapmalarındandır. Ne olursa olsun bizim adamımız olsun diye düşünmelerindendir.

Şura denilen meclislerde öyle insanlar vardır ki, bunlardan birini örnek göstermek gerekirse, Milli Eğitim Bakanlığı da yapmış olan o kimse, “Bizim partiye vereceğiniz oy, sizlerin ahrette cennete gitmede berat belgeniz olacaktır.”  diyebilecek kadar şura üyeliğinden uzaklaşmıştır.

Önemli olan şudur ki, şura olmak önemli değil, şuraya “Emanetleri ehline veririz.”  Nisa 58 Ayeti gereceğince  ehil olan, yani o işi bilenlere verilmesi gerekmektedir.

Ama görünmektedir ki, bu ülke yönetiminde emanet ehil ellerde değildir.

2 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
O kadar uğraştım ama boşunaymış dediğin hadise neydi?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.