Göğsümde soluksuz bir veranda.
Bir omuzluk tahinli bir dava sonra.
İnsanlar sırt sırta esirlik.
Çitlerini aşmak
Ya da ,
Adımlarımı aşağılamak arasındayım.
Karınca pazulu hücreler ,
Kötü düşlerimi taşıyor hâlâ..
Orada hüzünlü saçları örülüyor bir kadının,
Ve korku bir ışık lekesi gibi kalıyor kalbimin kenarında.
Sanrılıyım, çünkü herşeyin güzeldir senin.
Biliyorum..
Ve tüm bilmelerin kaygan bir zeminde koşmaya benziyor.
Geceye ayna tutuyor ellerin.
Ben senin elinden düşmeyi de seviyorum.
Üfürür kelimeler bu girdabı,
Lacivert bir tarife uymuyor insanlık.
Telaşla kurduğum düş ,
Düştüğüm hayâ.
Çünkü her sabrın bir yankısı vardır.
Aranızda geziniyorum , suretim yok benim.
İçinizde salınıyorum , adım yok benim.
Duvar dibimde köhne gölgeler ,
Birini sevmek yakar avuçlarımı
Her nefes izbe odaklara ,
Başka bir yalnızlık üfler.
Arınıp dirilir kuşlar,
Yaşamak kadar içli,
Hüzün kadar derin,
Şiir kadar varlar.