Bahçe sessizliğe gömüldü. Zambakların arasından süzülen ay ışığı, defterin son sayfasını aydınlatıyordu. Kalemim, satırların son boşluğunda asılı kaldı. Şimdi anlıyordum:
Hayat; sevdiğimiz her insanın bize bıraktığı bir imzaydı.
Babamın alnındaki çizgilerde, annemin saçlarının kıvrımında, Lina'nın gözlerinin ışıltısında...
Ve ben, hepsini bir arada tutan mürekkep lekesi.
Defteri kapattım. Rüzgâr, zakkumun çiçeklerinden birini son sayfaya bıraktı. Kurumuş yaprağın üstünde, yağmurun çizdiği Arapça harfler parlıyordu:
"ابدا"
(Ebediyen)
"İşte tamam olduk..."
(Mislina Yılmaz-Schmidt'in son notu, 17 Eylül , Heidelberg Saat: 03:27)