Kanatlarım kırık, gökyüzü uzak,
Rüzgârın sesi bile hüzünle ısırırdı beni.
Adım adım düşerken,
Yerle gök arasında kaybolmuştum.
Sen geldin, bir fısıltıyla,
Kırık kanatlarımın arasına umut koydun.
Düşlerime tekrar dokundun,
Uçmayı aklıma, yüreğime sen koydun.
Artık korkmuyorum rüzgârdan,
Artık yer çekimi beni yıldıramaz.
Seninle öğrendim,
Kırık kanatlar bile yeniden uçabilirmiş.
Gökyüzü artık bir sır değil,
Bulutlar dost, güneş rehberim.
Senin ışığınla öğrendim,
Uçmak sadece kanatla değil, inançla başlarmış.