Gerek kasabalılar gerekse konsolosluk  mensuplarından baloya katılan kişiler ile diğer davetliler  bu baloyu uzunca bir süre konuştular. Aslına bakılırsa balo ile belki de gizli  planın diğer aşamasına geçilmiş olmalıydı. Uzun bir süreden beri gizliden gizli faaliyette bulunan isyancı Rumlar ve onlara yardımcı olacak haydutlar ve papazlar uygun bir anda isyan hareketine girişecekleri  bilinen bir durumdu.
Bu karşın kasabada, kale ile şehrin tüm önemli mevkileri , güvenlik açısından risk teşkil eden bina ve yapılar ve tüm devlet dairelerinde  ek tedbirlerin alınması gerektiği aşikârdı. Hazırlıklar gizlilik içinde ve büyük bir titizlikle yürütülüyordu.
Zaptiye Çavuşu Şehsuvar Beyin son malumatı beni fazlasıyla üzdü. Haberin içeriğinde  Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne yaptığı baskı ile  merhum Ali Derviş Ağa'nın emlak ve gayrimenkulleri içerisinde Rum mahallesinin tamamındaki evlerden kira ve vergi alınmaması ve ayrıca arazilerinde de büyük bir miktar Rum ahaliye verilmişti.
Haber kasabada  yıldırım etkisi yarattı ve Müslüman ahali ve az da olsa Yahudiler kasaba meydanında merhum Ali Derviş Ağa'nın vasiyetine yapılan bu alçaklığı protesto ettiler. Müslümanlar büyük bir öfke hali ile merhum Ali Derviş Ağa'ya yapılan bu kural tanımaz durum karşında kasabanın Rumları sanki bir şey olmamış gibi günlük hayatlarına devam ettiler. Özellikle Rum mahallesinde büyük bir şölen halinde dans ediyorlar ve kutlama yapıyorlardı.
Son gelişmeler ışığında gerek İstanbul’da gerekse kasabada yolunda gitmeyen sorunlar yumağı günden güne artıyordu. Tripoliçe'nin ufkunda kasabaya yaklaşmakta olan kızıl bir güneş gitgide büyüyor ve sanki tüm kasabayı yutacak günü dört gözle bekliyordu.