Bir söz misâliydi kelimeler.
Ama kelimelerin kifayetsiz kaldığı boşluktu özlem.
Sâdece özlemek miydi sevgi?
Yoksa yokluğunda sarılmak mı?
Ve bir ölümdü açılan çiçeğe duyulan sevgi.
Uzaktan seviyorum seni.
En güzel güneşin senin tenine dokunduğu an, seni kıskandığım gibi.
Bir gülüşünle kahkahaya boğulurcasına çok ama çok seviyorum.
Hem de seni bilmeden, tanımadan, yüzüne hasretle seviyorum.
Hayâlimdeki gülüşün o kadar güzel ki,
Seni sen yapan şey de bu işte benim sevdiğim.
Bir gün gelecek ve dâima sen ben, ben sen olacağım.
O kadar iyisin ki kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş.
Sana kavuştuğumda kalbine mi yoksa yüzüne mi bakayım bilemiyorum.
Herhalde en güzeli de bu.
Seni sen yapan, beni sen yapan şey bu.
Güzel günler göreceğiz sevdâm.
Hatta sana kavuştuğumda Kara Sevdâm diyeceğim.
* KARA SEVDÂM *
Dünya da sâdece erkek sen varmışsın gibi, sâdece kadın ben varmışım gibi seveceğiz birbirimizi.
İşte böyle Kara Sevdâm.
Güzel günleri umutla ve duâyla bekliyorum.