Karga -2
2
Başladı dertli ve içten bir yakarışla
kayıp bir zamanın yüreğindeki aşkı
Ve karga diyarının hüzünlü masalını
Anlatmaya, tane tane derviş gibi...
Bir vakitler bir bağa girmiştim destursuz
Bir ses işittim hem yakında hem en derinden
Bir bülbül belirdi ki en dilberinden
Dilim tutuldu sandım sustum bir an soluksuz
Az ötede simsiyah bir kargaya takıldı gözlerim
Acep ne ola ki karganın buradaki hali
Bir güzellik ki eşsiz ve nur gibi gözleri
Derken sustum bir mevsim kadar uzun
Esen seher yelleri aşk ateşimi harlattı
Kime sorduysam bir iz bulamadım ondan
Yazım kışıma çeviren gönlümde bir sultan
Kaldı bu viran bağların tam ortasında …
Bir tek bakışı kaldı o bağdan aklımda
Gözüm ne bülbülü arar ne de beyaz gülü….
Çığlıklarım olur onsuz geçen gecelerim
Günbatımında kalır söylenmemiş sözlerim …
Bir an sustuğunu gördüm kar taneleri düşerken
ve gözeri kapandı kapanacak ve bir çaresizlik
Devam etti konuşmaya solukar arasında
Geçen gece bu pencerede bakarken yine
Bir hayal belirdi ötelerde kalan
O hayalin peşinden geldim
Belki yine o hayale rastlarım diye ….
İçim acıdı ve bir vakit sustum
Karga, şöminenin çatırdayan odunlarının
Yaydığı ısıyla uyuyakaldı ve bir battaniye getirdim
Örttüm üstünü o vakit
Bir derin uykuda şimdi ama yine uyanacak
Bu bahtı kara dertli karga ….
Kar bembeyaz düşerken göklerden
Bir acı duracak hep
Rüyaların en tatlı yerinde …
Ebubekir KURİ