Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Kıymetli Dost, Bitişine üzüldüğüm eylül hediyeler vermey - Sözümoki
22 Eylül 2019, Pazar 23:17 · 13 Okunma
Kıymetli Dost,
Bitişine üzüldüğüm eylül hediyeler vermeye devam ediyor bana. Bugün salıncakta saatlerce sallanmış kadar mutlu, merdivenlerden koşarak iniyor gibi heyecanlıydım. Hatta sanki her şeyin bir oluru var gibiydi, içimdeki çocuk öyle diyordu. Bunu için birçok sebep var. Öncelikle bir sahaf buldum bugün. Gerçek bir sahaf, eski ve birileri tarafından okunmuş yığın yığın kitaplarla dolu bir sahaf. Park dönüşü arkadaşlarla yürürken tevafuken gördüm, yeni açılmış zaten. İstediğim kitapları bulamadım ama yine de aldığım kitaplar çok güzel. Necip Fazılın iki kitabını buldum. Hatta ordaki abla Necip Fazıl bizde yok diye biliyordum nerden buldun dedi bana. Biraz sohbet ettik. Neredeyse bir saat raflar arasına oturmuş kitap arıyordum. O sırada abla birsürü kitap sordu bana, okudun mu dedi, yardımcı olmaya çalışıyordu.
- İncir kuşlarını okudun mu?
+ Sinan Akyüzün dü değil mi, çok ağladım okurken..
- Bin Muhteşem güneş?
+ Uçurtma Avcısı kitabının yazarınındı değil mi..
- Şeker Portakalı?
+ Zezeyi okumayan yoktur
- Simyacı
+ Evet güzeldi
- sencede rüya gibi bitmedi mi sonu? Ben Satranç kitabına çok benzettim sonunu
+ Çoban büyünün gizemini buluyordu, satrançla nasıl bağlantı kurdunuz... bu konuşma böyle on kitap kadar devam ediyor ama sıkılma diye yazmayacağım. Bazılarını okumamıştım, artık roman okumayı sevmediğimi söyledim. Diyaloğumuzun her kelimesi aklımda, ilk defa diyebileceğim bir konuşmaydı. Arkadaşları unutmuşum, onlarda kitap bakıyorlardı sonra dışarda beklemişler. Parayı öderken abla 'içindeki çocuğu öldürme dedi, ölünce yaşlanıyor insan'. Sizin içinizdeki çocuğun durumu ne diye sordum. Biraz var, eskisi gibi değil ama dedi. Eşi olduğunu tahmin ettiğim adamın söylediği fiyatı yarı yarıya indirdi, zaten kitaplar çok uygundu, zararına verdiler diyebilirim. İçimdeki çocuk gözlerimden okunuyor galiba, işin güzel kısmı onu sadece içinde çocuk taşıyanlar görebiliyor. Yoksa geçenlerde biri dışardan soğuk nevale gibisin, konuşunca öyle olmadığını anladım demişti, tartışılır. Son dakika çıkarken Özlem abla şurda dur fotoğrafını çekeyim dedi. Yüzümdeki şaşkınlıkla karışık mutluluk çok komik çıkmış. Bu fotoğraf işini hep Özlem abla hatırlatıyor, kuşlara gittiğimizde de o söylemişti yine. Bir diğer güzel şey, kitap grubumuzu kurduk. İstekli 8 kişi. Meseleyi geliştirdiler, blog sayfası da açacağız. Sosyal medyaya taşımak gibi bir niyetim yoktu. Rağbet kısmında onlar çok ümitliler, ben o kısmıyla ilgilenmiyorum. Açıkçası ilgi göreceğine dair pek umudum yok. İnstagram hesabı açacaklarmış, instagramın ara yüzünü görmeye bile tahammül edemiyorum, o kadar midem bulandı yani. Bir daha yüklemem telefonuma. Oysa çok şey paylaşmışım ama neyse...
Bir yığın makale konusu atmışlar, ben yazacakmışım. El mecbur tamam dedim, zaten okunmayacak şeyleri yazmak ne kadar zor olabilir ki? Bugün sözde ayın kitabı idealist öğretmeni alacaktım, onu bulamayınca harici dört kitapla çıkıyor buldum kendimi. Artık cüzdanımdaki paranın yarısını dolabımda bırakacağım, yoksa olacak gibi değil kendimi kaybediyorum.
Dün üşüdüğüm halde kapatmadığım pencere yüzünden şimdi boğazım çok kötü. İçmediğim şey kalmadı, galiba çok geç çünkü hapşırıyorum. Geçen kışı sıfır ilaçla kapatmıştım, bir defa yediğim serumu saymıyorum. Bu kış hastalanmaya niyetim yok. Bizimkilerde hasta olana geçmiş olsun demek yok, neden hasta oldun, al bilgisayarı yatağında çalış demek var. Akşama kadar farklı periyodlarla nane limon ve bitki çaylarını söylemezsem haklarına girerim. O yüzden hasta olmamam lazım.
Gönderdiğin şiirler çok güzel, ezberledim diyebilirim.
"Demedim mi bir gün susar şarkılar,
Sesine ses veren rüzgar olur,
İstediğin kadar artık bekle dur
Demedim mi kulağım, duyma..."
Lütfen keşfettiğin şeyleri gönder. Uğraşıp indirmene gerek yok, bana linkini göndermen yeterli.
Daha fazla yazmama gerek yok. Bu kitap grubu çok iyi oldu, okuduklarımı ikiye katlayabilirim gibi geliyor. Günde iki kitaptan umudum yok ama en azından bir tane olur gibi geliyor. Ya da üç gün kalmazsa şükredeceğim galiba. Tamam, kapanışı yapıyorum;
Yarının güneşine söyleyecek bir çift lafım var:
Umudu yansıt pencereme, içimde buz tutan umutlarımı çözsün sıcaklığın. Sonra güzel şeyler olsun. Güzel şeyler...
1 kişi beğendi ·
  • Hatice Bilici
    Hatice Bilici Sevgili Dost,bugün benim de bir çift lafım var yarın doğmasını ümit ettiğim Güneş'e;
    Yarın ki ışınlarınla,yeniden doğabilmenin hikmetini öğret bizlere. Her doğuşun bir başlangıç, her batışın da bir yenilik olduğunu.
    Sonra güzel şeylere denk gelesin Sevgili Dost, tevafuklar seni bulsun.
    23 Eylül 2019, Pazartesi 01:11
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Kozmik olay denilince ilk aklına ne geliyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.