Kıymetli dost, bu akşam her şeyi unuttuğum bir akşamdı. Sanki bir sene önceki Ayşenurdum bugün. Oniki yaşımda tuttuğum defterimi çıkardım, okurkenki yüz ifademi görünce Ali de geldi oturdu yanıma. Çok güldüm okurken, ağlayarak yazdığım yerleri bile gülerek okudum. Yazım oldukça çirkin. Sayfa üzerindeki gözyaşı izlerine dokundum, masum bir çocuğun özleminin izleriydi onlar. Aklına gelebilecek her şeyi yazmışım. Derse tavşan sokup rahle altından beslemişiz, gece tüm sınıfın yüzünü boyamışız, annemden haftasonu eve gittiğimde revani istemişim dersi var diye yapamamış pazartesi akşamı babamla göndermiş, seninle küsmüşüz, ilk defa yer sildiğimi yazmışım, viledanın nasıl sıkılacağını bilmiyor muşum, küreğe toz almayı sen öğretmişsin bana, öğretirken 'bir tacın eksik, sen evde prenses misin' demişsin. Matematik sınavı varmış denklemlere saydırmışım, hafızlık mı okuyoruz matematik mi bilmiyorum demişim. Daha birçok şey... Annemi çok özlemişim, iki sayfadan birinde onu yazmışım, her sayfanın sonunda 'Rabbim beni burdan ayırma' demişim. Gülüyorum. İçimde çok güzel duygular var. Galiba bu his için bile yazmaya değer. Bu yazdıklarımı unutmuştum. Damda elmaya tuz atıp yemişsiniz, elmaya tuz atıldığını bilmiyordum yazmışım. İdamlık genç kitabını gece fener ışığıyla okumuşum, feneri bizim küçük bakkaldan 25 kuruşa almışım, fener mormuş, sen de mavisini almamı istemişsin benden. Bazı harfler yazmışım şifre olarak, onları hatırlayamadım. Oniki yaşındaki Ayşenur bugün yanımdaydı sanki. Ellerindeki kalem izlerini sildim, saçlarını taradım, örtüsünü güzelce bağladım, taşımakta zorlandığı büyük süngerinin ucundan tuttum, şarkın altındaki sepetinin içini düzelttim. Kışın abdest alınca titreyen çenesini gördüm, bir battaniye ve kalınca bir çorap verdim. Sonra sarıldım ona ağladım. Kıymetli dost cenette büyümüşüz biz, cennette! Hiç televizyon izlememişiz, şarkı-türkü bilmemişiz. Tek sıkıntımız annemizi özlemek olmuş. Bir de sofra silmekten nefret ediyormuşum, kurs soğuk diye babam elektirikli soba almış bana. Mp4 aldığı zamanı yazmışım. İçine duhadan aşağısı yüklemiş, ben bunları biliyorum deyip sana yasini yükletmişim, bir de birkaç tane anne ezgisini... Dinleyip dinleyip ağlamışım galiba. O zaman biraz gıcıkmışsın, Yüşrayı felanda yazmışım, bir Konya meselesi dönmüş ama detaylı yazmadığım için şimdi hatırlamıyorum. Küstüğümüzde yatağımı tek sermişim, daha doğrusu serememişim çarşafım yamuk oldu diye uyuyamamışım. O zamandan varmış demek ki. Çikolata dünyasıdan aldığımız jelibonları yazmışım. Kıymetli dost, o kadar fazla iyi ki dedim ki bunları okurken. Ali çok farklı, güzel baktı bana. Sonra kendi anılarını anlatmaya başladı, tam iki buçuk saattir konuşmuşuz, daha doğrusu ben hep dinledim. Yalnız onların ortamının yanında bizim ortam askeriye sistemi. Gülmekten karnım ağrıdı. Az önce bana 'keşke abim olsaydın, seninle çok güzel olurduk kızsın diye birçok şeyi anlatamıyorum' dedi. Sonra sen kesin başında takkeli, kafası yerde cami kuşu olurdun dedi. Erkek versiyonumu düşünemesem de babamla her vakit camiye giderdim galiba, en çok bu yüzden kızıyorum Aliye. Sonra taklidimi yaptılar, Ali kitap okuyuşumu, Zeynep konuşmamı. Abartsalar da komikti. Şimdiki Ayşenur karşımda şimdi. Ne diyeceğimi bilmiyorum ona. O da biraz mahcup. Kıymetli dost bugün kesin düşündüm, karar verdim. Üniversiteyi örgün okuduğumda kazandığım bilgi birikimi vs. benim şimdiye kadar muhafaza ettiğim şeylerden daha mı kıymetli olacak? Tüm kalbimle hayır diyorum. Sıfır haram büyüdüğümüz bir geçmiş var ve tahmin ettiğimizden de kötü bir üniversite ortamı, kaç yıl islami eğitim alırsan al insanı tahrip eden bir ortam. Benim kalbim öyle bir ortamı kaldırmaz, hele hesabımın çalınmasından sonra kesinlikle kaldırmaz, açıktan okuyacağım ben, sen de açıktan okuyacaksın, son karararım!
Sadece psikolojinin açığının olmayışı kötü. Neyse ne, bu da şiarımızın bir parçası olsun. Oniki yaşımda da demişim, şimdi de diyelim 'Hayatım islama fedadır' ve hayatımın her bölümünde Allah'ın razı olmayacağı bir şey varsa onlar da fedadır. Psikoloji okumasam da olur, başka bir şey okurum. Allah bizi yolundan ayırmasın. Kıymeti dost, kalk ve iki rekat şükür namazı kıl, sonra bana da dua et. Hayırlısı deme, istediği şey onun için hayırlı olsun de. Allah'ın kudreti sınırsız değil mi , istediğini oldurur. Kıymetli dost, dua et benim için.
Kıymetli dost, iyi ki varsın :) ♡


29.08.2019