Kıymetli dost, gökyüzüne hayran olmuş oturuyorum. Sıcaklar geçti gibi, hava şuan oldukça serin. Yıldızların belirginliği beni şaşırtıyor, pembe kubbeli camime bakarak yazdığım yazıları anımsıyorum, bizimkilerin sesini felan. Kulaklığımı zorla çıkarmaya çalışmaları, ışığı sürekli açmaları, kitabımı saklamaları, masa lambamın pillerini çıkarmaları, bozuldu sanıp moralimin bozuluşunu düşünüyorum ve istemsiz gülüyorum. Farklı bir sene, alışkın olmadığım şekilde geçiyor günler. Oturduğum masayı garipsiyor ve rahlemi açıyorum. Keşke o zaman olduğu gibi uykum gelse de başımı koyup uyuyabilsem. Arkadaşlar şeytan üflemiyor ondandır dediler. Gülsekte galiba gerçek sebebi bu. Bizim afacanları bilirsin, yaramaz ve çok bilmişler hepsi. Bugün iki tanesi olduğum odada oyun oynamak için izin istediler, tamam dedim. Şişedeki suyu göstererek içebilir miyiz dediler. İçebilirsiniz dedim. Önce biri içti, o içerken diğeri 'hepsini bitirme ben de içeceğim' dedi. Neden bunu anlattım şimdi değil mi?
Çocuk masumiyeti bu işte. Şimdiye kadar hiçbir arkadaşımın şişesinden su içtiğimi hatırlamıyorum. Oysa çocuklar aynı kaşıktan yemek bile yiyebiliyorlar. Onların nefsi daha kötülüğü emretmiyor çünkü, onlarda başkasının pis olabileceği gibi bir düşünce yok, kalpleri tertemiz. Oysa biz aynı bardaktan su içmez, bırak kaşığı aynı havluyu kullanmayız. Hijyen tarafından bahsetmiyorum elbette, ama ne kadar da kirli yüreklerimiz. Hiç unutmuyorum Ali sana kibir testi yapacağım demişti de bana benim diş fırçamla dişlerini fırçalar mısın demişti. Kesinlikle hayır dediğimde sende büyük kibir var demişti bana. Umarım onlara böyle bir yöntem uygulamamışlardır ki kendisi bu vb. konularda çok hassas.
Neden bunları yazdığımı soracak olursan bugün çok yoruldum ve yazarken direniyorum. Sadece 25 sayfa kitap okuyabildim, zorlamadım çünkü bunu yapacak hiç vaktim olmadı. Her program için kitap tanıtımı olacak ve benim en az beş kitaba hazırlanmam gerekiyor. İlk defa böyle düzenli bir şey yapılacak ve benimle yapılıyor olması çok güzel bir his. Bundan önce kitapların özetini çıkarmış olmam ise çok büyük bir kolaylık olacak, hiç zaman harcamayacığım diyebilirim.
Kıymetli dost, görüşemiyoruz, bir türlü denk gelmiyor. Eğer günler böyle devam edecek olursa yazabilir miyim bilmiyorum. Ancak böyle karalamama razı olursan hergün yazabilirim.
En kısa zamanda kota dolup basılsa da kıymetli dost dizesini silsem burdan. Umarım bir an önce olur. Birilerinin okuması ihtimal dahilinde olmasa da yine de rahatsız ediyor.
Kıymetli dost, senin için dua ettiğimi bilmeni isterim. Duaların da benim kalbime de yer ver.
Yüreğin esen kalsın.

10.09.2019