Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Kıymetli dost, takvimin en güzel yaprağı değil belki ama b - Sözümoki
09 Eylül 2019, Pazartesi 23:34 · 19 Okunma
Kıymetli dost, takvimin en güzel yaprağı değil belki ama bugün ben doğmuşum. Ben işte, kendimi nitelendirecek bir şeyler bulamıyorum.
Senin dün gece 'yaşının son altı dakikası, iyi değerlendir' mesajınla hatırladım doğum günümü. Gece sen ve Zeynep'in temennilerle dolu güzel mesajları ve twitter profilimde uçuşan rengarek balonlar eşlik etti. Diğer günlerden ne farkı var dersen hiçbir şey söyleyemem. Arkadaşlarımın attığı mesajların hakkını yiyemem, kendi açımdan söz ediyorum. Öğleden sonra kitap okumaya zorla zaman açtım. Arapça hocamla son dakika dışarı çıkarken karşılaştık, bana, 'elinde neden kitap yok okumayı bırakmadın değil mi' dedi. Güldüm, hayır dedim, hâlâ okuyorum, eskisi kadar çok olmasa da bırakmadım. 'Zaten eskisi kadar çok olamaz' dedi bana. '10 günde 10 kitap günleri bitti artık' dedi. Bunun neresine sevindiğimi bilmiyorum ama galiba elimde kitap olmayışını farketmesi bir hediye oldu bana. Sonra arkadaşlarla işimiz bitince dondurmacıya gittik, iki büyük top dondurma aldım. Gerçekten çok büyüktü :) sonra Ece bir kuş tutmuş, nerden nasıl bilmiyorum bana getirdi. Bulunduğu durumdan rahatsız olan kuşu Ece'nin ellerinden kurtarıp serbest bıraktım. Ben kuşları elektirik tellerinde, camilerde, meydanlarda seviyorum. O yüzden kafese hapsederek sevmek pek tarzım değil. Uzaktan seviyorum onları, kendi doğal hallerini seyrediyorum.
Zeynep gün boyu aralıklarla attığı farklı farklı doğum günü mesajlarının ardından akşam olunca aradı, sesimin çok neşeli geldiğini söyledi. Konuşmanın sonunda bana, 'bu dünyanın çirkinliğine şikatlenip duruyorsun, bu konuları konuşunca gözlerin yaşarıyor ama bu dünyaya geldiğin gün neden bu kadar mutlusun ' dedi. Sesim kesildi, ne cevap vereceğimi bilemedim. Benim mizahşör kardeşimin bu cümleyi bu ciddiyetle nasıl söylediğini de bilmiyorum. Çok güzel söyledin dedim, ne dedim ki dedi...
Yapımın buna çok müsait olmasına rağmen her şeyi drama bağlamak istemiyorum. Acaba gerçekten böyle mi düşünmeliydim, isyanın gizli bir tarafı olmaz mı bu düşünce? Bilmiyorum...

Bugün moralim gayet yerindeydi, bunun doğum günümle bir ilgisi yok. Arkadaşların espirilerine ve mesajlarına çok gülmüş olsamda yarın teoride benim doğmadığım bir güne uyanacağım. Halbuki ben hergün kendimi yenilemeyi hedef edindim, kur'anımla başladığım her günümü güncellenmiş kabul ettim. Aslına bakarsan bugün benim ömrümden bir yılın defterini kapattı. Gönül muhasebeme burada girip seni sıkmayacağım. Ancak bu sene doğum günümü bir şeye benzetecek olursam, kökünden koparılan bir papatyaya benzetirim. Hiç kopardın mı bilmiyorum ama kökünden kopardığında papatyanın köklerinde biraz toprak kalır. İşte bu doğum günüm ömür tarlamdan alınan o toprak. Her sene bir papatya kopuyor gönlümden, onun köklerinin büyüklüğüne göre ucuna yapışan toprak miktarı da artıyor. Ve gönül tarlamda toprak kalmadığı zaman Rabbim beni toprakla buluşturacak. Aslında doğum günü dediğimiz şey bundan ibaret.
Doğum günümde yeniden ifadeye gittiğimi de yazmadan geçmeyeyim. Ne günmüş ama, iyi ki doğmuşum :)

• Kıymetli dost, güneşe de, insana da doğdu deriz. Ancak güneşin aydınlattığı bir dünya var. Kıymetli dost, güneş gibi aydınlatmadıktan sonra doğmanın bir anlamı yok. Biliyorum, yanmadan ışık saçamam. Korkmuyor değilim, ancak tekrardan Hayatım İslama Fedadır diyorum. Rabbim sırtımı güçlendirsin, kalbimi doğrultsun. Varlığımla surda açılan gediği kapatsın, beni yolundan ve cennete açılan şu dört duvardan ayırmasın. Her güneş benim için bir doğumdur, her yeni gün güzel bir adımdır yarınlara...

09.09.2019
1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Kozmik olay denilince ilk aklına ne geliyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.