Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Korkularım ve Huzurum - Sözümoki
10 Nisan 2021, Cumartesi 01:45 · 387 Okunma

Korkularım ve Huzurum

Hiç durup düşünmemiştim. Hiç kafa yormamıştım. İlk kez bu gece oturup düşündüm. Gerçekten emin miydim? Hayatınızda ilk defa bir konuyu sorgulama gücünüz olmasa ne yapardınız? Sadece tek bir konuyla ilgili düşünme, analiz etme yeteneğiniz elinizden alınmış olsaydı. İlk kez karar verdim düşünmeye. Oturup düşündüm. Her zamanki gibi dinlemeye çalıştım kendimi. Çıt çıkmadı içimden. Kaosla dolu zihnimin içinden sadece tek bir konuyla ilgili ses çıkmıyordu. Nasıl bir şey anlayamıyorum. Ama onunla ilgili herhangi bir konuyu düşünmeye kalkınca gürültülü zihnim bir an sessizliğe bürünüyor. Ne bir ses ne bir soru ne bir şüphe. Anlam veremedigim bir huzur üstünü örtüyor benliğimin. Sadece onunla ilgili konularda bunca zaman beni ayakta tutmuş olan şüphelerimi bulamıyorum. Şüphelerimin olmaması savunmasız hissettiriyor. Hiç sorgulamıyor olmak korkutuyor beni. Ondan yüzde yüz emin olmak mı bu? Güvenmek mi? Peki kendimden nasıl emin olacağım? Onunla ilgili olmayabilir ama kendimle ilgili ne şüphelerim biter ne sorgularım. Hele ki yaşadığım onca şeyden sonra...
Kendini acındırmak bana göre değil. Devamlı acılarını anlatan bunu kullanıp bundan dram yaratan insanları da sevmem. Ama olmuyor. Yaşadıklarımdan sonra şüphelerim daha acımasız bir şekilde saldırıyor bana. Hem de hiç olmadık yerlerde. Onunla ilgili her konuda huzur ve güven sarıyor beni tabii. Bu biraz susturuyor yaşadıklarımın gürültüsünü. Ama bazen en ufak bir söz eski halime, o korkularımın içine itiyor beni. Bazen hiç beklemediğim bir anda sorular çeviriyor her tarafımı. Tekrar nasıl olur? Büyük acılar çekerek kazandığım tüm bu gücümü bu gerçekçiliğimi nasıl bir kenara bırakırım? En zayıf yanlarımı nasıl bir kişinin eline bırakırım? Ona göre hala direniyorum belki. Ama kendime göre yapılabilecek en güçsüz en zavallıca şeyleri yapıyorum. Yine de bunun bile bir sınırı var elbette. İstesem de yapamıyorum fazlasını. Kendimi tamamen bir başkasının eline bırakamam. Bu kadar güçsüz davranamam. Her iki halimle de bize acı veriyorum. Yine de direniyorum. Çünkü bundan başkasını bilmiyorum. Bildiğim tek hayatta kalma yolu bu.
Ve tabii ki verdiğim onca savaşta duygularımı kaybettim. İstemeden realist bir insana dönüştüm. Buna inanmazdım. Duygusal bir insanın sonradan değişip realist olabileceğine. Ama oluyormuş. Daha da acımasız olmaktan korkuyorum. Elimde kalan son duygularımı o veriyor bana. Sevgiye tutunma gücünü, bunun umudunu o veriyor. Eğer bunu da vermemiş olsaydı çok daha acımasız bir insan olurdum.
Uçurumun kıyısındayım yani. O tutmasa düşecek gibiyim. Sıkı sıkı tutuyor beni bu yüzden. Kendimden korumaya çalışıyor. Oysa düşsem de ölmeyeceğimi biliyorum. Sadece başka bir insan olarak çıkarım uçurumdan. O bunu engelliyor işte. Başka biri olmamı. Kendime yabancı biri olmamı engelliyor. Bu yüzden onun bana verdiği nedenlere tutunmakla, başka birine tutunarak hayatta kalmanın aptallık olduğu düşünceleri arasında gidip geliyorum. Korkularım ve huzurum arasında gidip geliyorum. Her zaman olduğu gibi çelişkilerle boğuşuyorum. Tek fark bir kaosun ortasında gibi hissetmiyorum kendimi. Sadece bazen gücüm elimden alınmış gibi hissediyorum.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ne yaptıklarında kışkırtılmış hissediyorsun?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.