Sessizce durur yan yana,
Ne kavga eder, ne söylenir.
Üzerinde bir iki satır,
Dünyadan kalan son haber.
Her taş fısıldar kulağa:
“Bir gün sen de uyuyacaksın burada.
Ne mal kalır, ne ihtişam,
Sadece iyilik yazılır adıma.”
Kimi der: “Çok genç göçtü,
Daha baharındayken ömrün.”
Kimi der: “Yıllarca yaşadı,
Ama yine de yetmedi günün.”
Toprak anlatır insana:
“Koşma bu kadar hırsa, boşuna.
Bir lokma ekmek, bir tebessüm,
Daha değerlidir saraydan, tahttan.”
Mezar taşları öğüt verir sessiz,
Her biri bir kitap, her biri ders.
Yaşamı hoyratça harcama diye,
Söylemeden söyler en derin gerçeği:
“Son nefeste pişman olmamak için,
Bugünden ek iyilik toprağına.
Adını güzellikle yazdır ki,
Yarın taşın anlatsın seni insana.”