Mezarının başına her geldiğimde, toprağa dokunurken elim titriyor baba…
Sanki her dokunuşumda kalbim biraz daha parçalanıyor. Bu kadar ağır mı olur bir taş? Bu kadar zor mu olur bir isim yazılıp altına bir tarih sığdırmak? Bir insan nasıl olur da bir mermer parçasına sığdırılır? Kabul edemiyorum. Orada yatan sadece bedenin belki ama benim için orada koskoca bir hayat yatıyor. Kahkahaların, nasihatların, merhametin, bana bıraktığın bütün sevgilerin… Hepsi bir avuç toprak altında gibi geliyor. Ve ben her gelişimde biraz daha yanıyorum. Ama yine de geliyorum baba… Çünkü seni bırakmaya, yok saymaya gönlüm hiç razı olmuyor…