Babamı annemin yanına defnederken, mezar taşına kazınan Arapça harfler güneşte parlıyordu:
"Burada biri hayatı, diğeri ölümü bekleyen iki âşık yatıyor. Ama ikisi de asla vazgeçmedi."
Kevser'in kızı Elif, ellerine sarılmış bir zambakla geldi:
"Büyükbaba bana her doğum günümde bu çiçeği gönderirdi. 'Annene benziyor' derdi."
EVİ BOŞALTIRKEN
Yatak odasındaki dolabın arka kısmında, duvara yapıştırılmış notlar buldum:
"Bugün Mislina ilk adımını attı. Seher, görüyor musun?"
"Kızımız büyüyor. Her gün biraz daha sana benziyor."
-"35 yıl oldu. Hâlâ senin kokunu arıyorum yastıkta."