Mezarlıktan korkan bilir,
Henüz dokunmamıştır kalbine son ayrılık.
Toprakla konuşmamış, rüzgâra bir isim emanet etmemiştir.
Daha beklemiştir hayat, alacaklı değildir ondan.
Çünkü sevdiği ölmemiştir hâlâ,
Bir nefes gibi omzunda,
Bir dua gibi dilinde duruyordur.
Gecenin koynunda çalan her rüzgâr,
Ona hâlâ “Dönersin” diye fısıldıyordur.
Mezarlıktan korkan bilmez
Bir taşın üstüne düşen gözyaşının ağırlığını.
Ne bir fotoğrafın sessizliğini duymuştur,
Ne de bir ismin yalnız kalışını.
Sevdiği ölmemiştir onun,
Belki uzaktadır, belki kırgındır, belki suskundur…
Ama hâlâ hayattadır işte.
Ve yaşamak, umut edenler için
Küçük bir mucize gibi sürüyordur.
Bir gün…
Korkusu geçmezse bil ki hâlâ yaşamaktadır sevdiği.
Ama bir gün mezarlığa adım atınca titremeyi bırakırsa,
O zaman anla…
Kalbi, toprağın altına birini bırakmayı öğrenmiştir.