Hayat bazen sessiz bir sahneye dönüşür;
İnsanlar rol keser gibi yürür zamanın içinde.
Gülüyormuş gibi gülünür,
Mutluymuş gibi bakılır,
Özgürmüş gibi dolaşılır…
Ama içte, sessiz bir boşlukta kaybolur ruh.
“Mış gibi yaşamlar” güven verir,
Ama bu güven sahte, yumuşak bir zincirden ibarettir.
Kimse gerçekten görmez, kimse gerçekten duymaz;
Çünkü herkes kendi maskesini taşır,
Ve herkes kendi yalnızlığında saklanır.
Ama farkına varmak mümkündür.
Maskeleri bırakmak, cesur olmaktır.
Kendi kırılganlığını kabul etmek, eksikliğini fark etmek,
Ve kalbinin sesini dinlemek, gerçek yaşamın kapısını aralar.
Mış gibi yaşamak güvenli olabilir,
Ama gerçek huzur, gerçek cesaret, gerçek duygu,
Maskelerin ötesinde başlar.
Kendi hayatının sahnesinde, kendi gerçek rolünü oynamaya başladığında,
İşte o zaman yaşam dolu dolu olur,
İşte o zaman “yaşıyor olmak” hakikatiyle buluşur.