Üniversitenin tarihi konferans salonunda, siyah cübbesi ve mor şalıyla Mislina sahneye çıkarken, salon alkışlarla sarsıldı. Gözlerim, onun duruşundaki o asaleti ararken - tıpkı senin düğünümüzdeki o vakur duruşun gibiydi- ellerim titredi.
Sahnedeki O An
Sunucu "Mislinanın adını, Arap Dili ve Edebiyatı birincisi!" diye anons ettiğinde, kızımız başını hafifçe gökyüzüne kaldırdı. Diplomasını alırken dudaklarının "Anne, gördün mü?" diye mırıldandığını yalnızca ben fark ettim.
Kırmızı Diplomanın İçinde
Belgenin yanında senin küçük bir fotoğrafını koymuşlardı - üniversite yıllarından, kütüphanede çekilmiş o siyah-beyaz kare. Rektör "Annenin ruhu bu başarıda yaşıyor," dediğinde, Mislina'nın gözlerinden süzülen o tek damlayı ancak ben görebildim.
Kevser ve Sürpriz
En yakın arkadaşı Kevser, sahnede mikrofonu aldı: "Mislina'nın annesi Seher Hanım, Serakib'te benim annemin en iyi arkadaşıymış." Salon derin bir sessizliğe gömüldü. "Bugün size bir hediye getirdik..."
Sahneye Çıkan Sandık
İki görevli, içi Arapça kitaplarla dolu antik bir sandık getirdi. Kevser açıkladı: "Bunlar Seher Hanım'ın çocukken okuduğu kitaplar. Annem onları savaştan kaçırıp saklamış." Mislina'nın titreyen elleriyle tuttuğu "El-Muallakat'us-Seb'a"nın kenarında, senin çocuk el yazınla notlar vardı.
Anneler ve Kızlar
Tören sonrası Kevser'in annesi Elif Hanım'la ilk kez kucaklaştık. "Seher kızını görebilseydi..." diyemedi, sesi titredi. Mislina ise ona sarılıp "Teyzeciğim, artık iki annem var," dedi.
Bölüm Başkanının İtirafı
Profesör Orhan bey yanağımıza eğildi: "Mislina'nın bitirme tezindeki 'Savaş Sonrası Arap Şiirinde Kayıp Anneler' başlıklı bölüm... Sanırım şimdi daha iyi anlıyorum."
Akşam Yemeğinde Sürpriz
Restoranda masamıza gelen garson, Mislina'ya mor zambaklardan oluşan bir buket uzattı: "Adsız bir hayranınızdan." Kartta sadece şu yazıyordu: "Annem de bana mezuniyetimde mor zambak vermişti. -Kütüphaneci Melahat hanım
"Seher'im, kızımız bugün senin hayalini kurduğun o diplomayı aldı. Senin kitapların, senin notlarınla beslenerek... Belki de en güzeli, senin çocukluğundan bir parçanın ona ulaşmasıydı. Artık biliyorum; hiçbir anne gerçekten ölmez. Çünkü sen şimdi Mislina'nın her başarısında, her gülüşünde, her 'anne' diyişinde yeniden doğuyorsun..."
*Not: Mislina o kitapları gelecek dönem başlayacağı üniversitede "Annemin Arap Edebiyatı Koleksiyonu" adıyla sergileyecek.