Mutluluk; yaşamımızı devam ettirmemiz için gereken en önemli ritüellerden biridir. Yeme, içme, uyuma, barınma bizi fiziksel olarak hayatta tutan temel ihtiyaçlardır. Sevme, sevilme, mutlu olma ise ruhumuz için gerekli ihtiyaçlardır.
Mutluluğa hayatımızda verdiğimiz değer çok büyüktür. Tüm bedensel ve ruhsal hastalıkların sebebini mutsuzluğa bağlarız. Bilim de bu düşüncelerimizi kanıtlar niteliktedir.
Mutsuz anlarımızda aynaya bakarsak kendimizi yaşlı, çirkin, çökmüş hissederiz. Vücudumuzun çeşitli yerlerinde ağrılar belirir. Odamıza kapanırız, kötü kaderimize, şanssızlığımıza yanarız, bütün aksiliklerin bizi bulduğunu sayıklarız, ağlarız da ağlarız. Peki mutluluğumuzu geri kazanmak için ne yaparız?
Biz genelde kaderci bir toplumuzdur. Müslüman olarak kadere imanımız tabii ki çok güçlüdür. Yüce Yaradan’dan gelen her şey kabulümüzdür. Fakat Allah (c.c) Kur’an-ı Kerim’de: “Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.” (İsra/13) buyurmuştur. Rabbimiz böyle demişse biz insanoğluna da çok iş düşüyor.
Bizler genellikle mutluluğumuzu bağımlı hâle getirmiş durumdayız. Nedir mutluluğu bağımlı hâle getirmek: “Sınavı geçersem mutlu olacağım, atanırsam mutlu olacağım, evlenirsem mutlu olacağım, şu kişi bana şöyle davranırsa kendimi mutlu hissedeceğim.” Çok tanıdık cümleler değil mi ?
Mutluluğumuzu kendimiz üreteceğimiz yerde niye hep bir insan ya da sebebin peşinden gidiyoruz, neden kendimizi odalara kapatıp kahrediyoruz? Bunlar çözüm mü? Tabii ki değil.
Mutsuz anlarımızda sığınacağımız en büyük mercii; Yüce Yaradan’ımız olmalıdır. Öncelikle güzel bir şekilde abdest alarak vücudumuzdaki negatif enerjilerden kurtuluruz. Sonra elimize Kur’an-ı Kerim’i alıp okuruz ve içimiz huzur dolmaya başlar. Ardından Rabbimizi tesbih ederiz ve kaybolmuş bütün umutlarımızı, mutluluklarımızı geri kazanırız.
Kendi içimizde mutlu olmaya başladıkça da enerjimiz yerinde gelir. İnsanlar ile olumlu ilişkiler kurarız, işlerimizde daha başarılı oluruz, hayata pozitif bakarız ve böylelikle dünyanın en mutlu insanı oluruz.
Velhasıl, mutluluğu uzaklarda aramamıza hiç gerek yok. Çünkü; ‘MUTLULUK İÇİMİZDE!