Nasihat Eden Yaşlı Akbaba

Yaşlı bir akbaba, genç yeni yetme bir çaylak akbabaya şöyle seslendi:

- “Hiçbir kuş yoktur ki, uzakları görmede benden üstün olsun!” Çaylak akbaba, yaşlı akbabaya şöyle bir baktı ve cevap verdi:

- “Bunu söylemek yeterli değil, ispat da etmelisin. Şu ovada ne görüyorsun söyle bakalım?" diye sordu. Yaşlı akbaba, o çooook uzaklarda bulunan tepelerden aşağıya baktı ve çaylak akbabaya alaycı bir ifadeyle bağırdı:

- “Ovanın ortasında, bulunan buğday tanesini görebiliyorum!” Çaylak akbaba hayretini gizleyemedi.

- “Pekala, hadi inip bakalım!” dedi. Aşağıya doğru hızla süzülmeye başladılar. Akbaba hemen tanenin yanına indi. Lâkin ayağına bir tuzak ipi düğümleniverdi. Zavallı akbaba, bir buğday tanesi için, tuzağa yakalanmış esir olmuştu.

Akbabanın tuzağa tutulduğunu gören çaylak akbaba şöyle seslendi;
- “Sen düşmanının tuzağını fark edemedikten sonra taneyi görmüşsün neye yarar?” Akbaba, ayağı kemendin içinde söyleniyordu:

- “Kaderden kaçmanın imkanı yoktur!”

Ecel birinin canına kastettiği zaman, onun önce keskin gözünü bağlar. Kıyısı görünmeyen bir suda, yüzücünün gururu işe yaramaz!