Nasipten Öteye Geçilmez Hikayesi
Bir gün, Türkmen’in biri hanımı ile akşam yemeğine oturmuş. Bakmış her gün rutin yemekler,
- "Avrat, yahu yarın bir tavuk alayım da, sen de pişir, adam gibi bir tavuk yiyelim, bıktım bu yemeklerden" demiş. Karısı:
- "Adam ne biçim konuşuyorsun, insan nasipse yiyelim der" demiş. Adam:
- "Yahu avrat nasibi mi var bunun, ben parayı vereceğim, sen de pişireceksin o kadar."
Kadın sesini çıkarmamış, ertesi gün kararlaştırdıkları gibi adam tavuk satın almış, karısı da pişirmiş. Akşam kadın sofraya tavuğu koymuş. Kadın mutfakta salatayı hazırlarken, adam yemek için paldır kuldur tavuğu parçalamış. İlk lokmayı tam eliyle ağzına götürdüğü anda kapı çalmış. Kapıya akşam erkeğin bakması lazım, ağzında yemekle de kapıyı açmak olmaz, mecburen lokmayı geri bırakmış kapıya gitmiş.
Bakmış kapıda polisler:
- "Hakkında ihbar var, kanunsuz işler yapıyormuşsun, yürü karakola" demişler. Adam çaresiz bir şekilde lokmayı ağzına atamadan karakola gitmiş. Bunu içeri almışlar, konuşturmak için sorgulamalardan geçirmişler, iyice hırpalamışlar. Üç gün sonunda ihbarın yalan olduğu anlaşılmış, adamı salıvermişler.
Adam bitkin bir şekilde evin yolunu tutmuş. Eve gelmiş ve kapıyı çalmış. İçeriden karısı korku ile sormuş
- "Kim oooo?" Adam cevap vermiş:
- "Nasipse kocan hatun, nasipse kocan"