Oturup konuşsan aşılacağından emin olduğun dağlar üzerine yığılıp nefessiz bırakıyor. Ne istediğini bilmeyip her şeyi oyun sanan birine içini açmak fikrinin verdiği huzursuzluk ve bir kez daha anlaşılamamanın o sancılı yalnızlığını yaşamak fikri konuşmak eyleminin anlamsızlığını fısıldıyor. Ve yine hep alıştığın gibi sessizce yaralarını sarıp yola devam etmen gerektiğini idrak ediyorsun. Başka türlüsünü bilmediğinden…