Küçük bir kızken oyuncak bebeklerimle oynamaya bayılırdım. Plastik dolgun pembe yanaklarını sever, minik ağzına uygun yapılmış çubuk biberonla beslerdim. Her yatırdığımda siyah uzun kirpiklerini kapatışı mucize gibi gelir sonra uyumasından sıkılır beş dakika sonra kaldırırdım ayağa. O masmavi cam gibi kocaman gözlerini açıp bakardı bana. Çiçekli karpuz kol elbisesi minik babetleriyle gerçekten farksızdı. Birlikte misafirliğe gittimizde korurdum diğer çocuklardan, vermek istemezdim ellerine. Öyle çok severdim bebeğimi.
Sonra yıllar geçti anne oldum. Karşımda yine bir bebek vardı. Bu sefer ki plastikten değil etten kemiktendi. simSiyah saçları zeytin gözleriyle bana bakıyordu. Kıpır kıpırdı. Kucağıma alınca indirmek istemiyordum. Tıpkı oyuncak bebeğime yaptığım gibi seviyor besliyor öpüyordum. Başkaları dokunacak diye ödüm kopuyordu. Aynı o zaman ki sahipleniş aynı tedirginlikti bu. Duygular tanıdıktı. İçimde hiç büyümeyen o küçük kız çocuğuna hediye gibi gelmişti. Evcilik oyunları yatma vakti gelene kadar değil, bu minik bebek büyüyünceye kadar sürüp gidecekti. ???? #momtogether #blogyazım #telifhaklarınasaygı