RESMEN KENDİMİ KANDIRMIŞIM.

Hadi biraz beni tanıyalım. ☺️ Tanıyalım derken gerçekten çoğul anlamda kullanıyorum,çünkü sizin aracılığınızla ben de Mukadder'i yeniden masaya yatıracağım.

Şimdi. Aramızda kalsın,kimseye çaktırmıyorsunuz,şu an bu yazıyı koşuya diye çıkıp sahilde oturarak yazıyorum. ☺️ Neee. Siz hiç spor yaparken yorulmuyor musunuz? Neyse tamam şakayı bir kenara bırakalım.

Kendimi bildim bileli spor yaparım. Allan güç kuvvet verdiği sürece de vazgeçilmez hobilerimin başını çekecektir kendisi. Yürüyüş,şınav,mekik,kendi çapımda dans☺️, ancak en istikrarlı olanı tepinmek. Yok şaka yapmıyorum,gerçekten tepinmek. İnsan yedisinde neyse yetmişinde de o'dur derler ya heh işte öyle. Geçen gün halam bir video attı bana,onun düğününde ben gerçekten yedi yaşındayken, herkes gayet cool bir şekilde dans edip halay çekerken, Mukadder ortada ne yaptığı belli olmayan bir şekilde zıplıyor. Figür desen değil,oyun desen değil,sadece zıplıyor. Inanmazsiniz,hâlâ öyleyim,spor esnasında hiç bir düzene bağlı kalmadan genelde kafama göre zıplarım. Zaten standart düzenlerden pek haz etmem. Bunun getirisi de iyi ip atlamam oldu tabi☺️.

Şimdi,yoruldum dediğime bakmayın kapalı alanda,yani evde öyle bir tepinirim ki sırılsıklam olurum terden ve bana mısın demez. Ancak yıllarca elimden geldiği ölçüde herşeyi denedim de,bir dışarda koşu yapmayı deneyemedim. Hep elalem ne der korkusu. Kapalı bayana dışarda koşmak yakışır mı,koskoca kadınsın evinde yap sporunu,hepsi zaten aynı görevi görüyor,tamam dışarda da yürüyüş yap gibi gibi atılan onlarca nara eşliğinde herşeyi toplumun bana izin verdiği ölçüde yaptım. Ancak bir yerden sonra,başlarım toplumuna,50 yaşında elden ayaktan kesilmiş bir yaşlı olduğumda o toplum bana ne kadar yardım edecek acaba deyip dışarda koşuya başladım. Bir de ne göreyim,evde deli danalar gibi tepinen Mukadder,dışarda yirmi dakika koşunca tık nefes oluyor. Araştırdım. Meğer bunun sebebi vücudumun,bu tarz sporları oksijende yapmaya alışık olmamasıymış. Neyse,iyi bari hantal değilmişim,sadece oksijen yoruyormuş.

Sinir bilimci Sinan Canan boşuna demiyor. Beyni ve bedeni sürekli canlı tutmanın tek yolu konfor alanından çıkmak. Asla anlayamam dediğiniz kitaplar okuyun,anlaşamam dediğiniz insanların dünyalarına girin,yeni bir dil öğrenin,yeni hobiler edinin ya da benim gibi dışarda koşuya başlayın ☺️. Sanırım önümdeki yeni hedef belli,bedenimi yoğun oksijene alıştırmak. Bana şans dileyin ?. Neyse tahammül ettiginiz için teşekkür ediyor ve "koşuma" devam ediyorum. Unutmayın aramızda.