- MİSLİNA'NIN VASİYETİ: YAŞAM RİTÜELLERİ VE ŞİFACI MİRASLAR
I. Her Doğum Gününüzde: Bir Ritüel
Bu ritüel, size babasızlığın derin boşluğunu sarıp sarmalayan bir sarılış gibi gelecek. Yalnızlığınızı hafifletecek, her doğum gününüzü bir anma ve yeniden doğuş anına dönüştürecek.
* Bir zeytin çekirdeğini taşla kırın: Tıpkı hayatın bizi zaman zaman kırdığı gibi, o çekirdeğin kabuğunu kırarken, kendi kırılganlığınızı kucaklayın. Her kırılışın içinde yeni bir başlangıcın gizli olduğunu hatırlayın.
* Kabuğunu Neckar’a atın, içini toprağa ekin: Kabukları, geride bırakmak istediklerinizi Neckar'ın şefkatli sularına fısıldayarak bırakın. İçindeki yaşam tohumunu ise, geleceğe dair umutlarınızı ve yeşerecek her yeni başlangıcı simgeleyen toprağa emanet edin.
* Ağaca üç şey asın: Zamanla filizlenecek o genç ağaç, sizin yaşam ağacınız olacak. Ona hayatınızın en anlamlı parçalarını asın:
* Bir öğüt (yazılı): Kendi deneyimlerinizden damıttığınız, sizi bugünlere getiren bir bilgelik sözü. Bu öğüt, sadece sizin için değil, gelecek nesiller için de bir fener olsun.
* Sevdiğinizin resmi: Kalbinizde en özel yeri olan birinin, sizi her zaman destekleyen, ilham veren bir ruhun gülümseyen yüzü. Onunla aranızdaki görünmez bağı hatırlayın.
* Çocukluk çiziminiz: En saf, en masum halinizin bir yansıması. O çizimle çocukluğunuzun saflığına dönün, hayal gücünüzün sınırsızlığını yeniden keşfedin.
Bu ritüel, tıpkı benim babasızlığımı sarmaladığı gibi, sizin de yalnızlığınızı sarsın. Her yıl, bu ritüelle hem geçmişi onurlandıracak hem de geleceğe umutla bakacaksınız.
II. ŞİFACI MİRASLARIM: ZEYTİN ÇEKİRDEĞİ KÜTÜPHANESİ
Hayatımın her evresinde bilgi ve hikâyeler bana yoldaş oldu. Şifa, sadece bedenimizde değil, ruhumuzda da yeşirir ve bu kütüphane, işte o ruhsal şifanın tohumudur.
Vasiyetim:
"Her kıtaya en az bir tane Zeytin Çekirdeği Kütüphanesi kurun. Bu kütüphaneler, bilginin, hikâyenin ve doğanın iç içe geçtiği kutsal alanlar olsun. Benim koyduğum kuralı asla değiştirmeyin; çünkü bu kurallar, hayatın dengesini ve döngüsünü simgeler:
* 1 kitap okuyan = 1 çekirdek ekebilir: Her okunan kitap, zihinde yeni bir tohum eker. Bu tohumun fiziksel bir karşılığı olsun; okudukça, öğrendikçe, bilgiyi içselleştirdikçe yeni bir yaşamı başlatın.
* 1 hikâye yazan = 1 ağaç dikebilir: Kalbinden, ruhundan süzülüp gelen bir hikâye, insanlığa bırakılabilecek en değerli mirastır. Tıpkı bir ağacın kök salıp büyüdüğü gibi, hikâyeniz de okuyucuların ruhunda kök salsın ve gölgesinde huzur bulsunlar. Bu, sadece bir ağaç dikmek değil, aynı zamanda ruhun derinliklerinden gelen bir sesle dünyayı daha yeşil kılmaktır."
İçindekiler:
Zeytin Çekirdeği Kütüphanesi'nin her rafında, ruhu besleyen, zihni açan ve kalbi iyileştiren hazineler bulunacak:
* Babamın Vasiyet Defteri (kopya): Onun satırlarında, bir neslin bilgelik ve acıları saklı. Her kelimesi, bana bıraktığı en değerli mirastı. Siz de bu sayfalarda, köklerinizin derinliğini keşfedeceksiniz.
* Epigenetik ve Sevgi ders notlarım: Yıllarca süren araştırmalarımın, bilimle ruhu birleştiren keşiflerimin özeti. Bu notlar, sevginin sadece bir duygu değil, hücrelerimize işleyen, nesiller boyu aktarılan güçlü bir miras olduğunu fısıldayacak. Sevginin, genetik mirasımızı bile şekillendirdiğini anlayacaksınız.
* Boş defterler (kurşun kalemle doldurulacak): Bu defterler, sizin hikâyelerinizle, düşüncelerinizle, hayallerinizle dolacak. Kaleminizin ucuyla, kendi hayatınızın en derin ve en anlamlı sayfalarını yazacaksınız. Her bir boş sayfa, henüz yazılmamış bir hayata çağrı niteliğinde.
* Tohum paketleri (zeytin, zakkum, meşe): Her biri farklı bir anlam taşıyan bu tohumlar, sadece ağaç değil, umut, direnç ve bilgelik ekeceğiniz sembollerdir. Zeytin, barışı ve ölümsüzlüğü; zakkum, güzelliği ve dayanıklılığı; meşe ise gücü ve uzun ömürlülüğü temsil edecek.
Bu kütüphaneler, sadece birer bina değil, yaşayan, nefes alan, her köşesinde bir ruhun dokunuşunu barındıran şifa merkezleri olacak. Onlar, benim size bıraktığım en büyük miras, ruhunuzu besleyecek bir vaha.
MİSLİNA'DAN BİR DİZE: BABAMDAN İLHAMLA
Bu dizeleri okurken, babamın gölgesini hissediyor, onun sıcak nefesini kulağımda duyuyor gibiyim. Kelimeler, yılların ötesinden gelen bir kucaklaşma gibi.
من الفرات إلى الدانوب تتدفق دمعتي،
وكل بذرة تسقط في الأرض، هي بداية جديدة لي.
مع قصيدة أبي، أكملت ما كان ناقصاً في روحي،
الآن أنا، في عالمي الخاص، أنير النجوم بضوئي.
Çeviri:
Fırat'tan Tuna'ya dökülür gözyaşım,
Toprağa düşen her tohum, yeni bir başlangıç bana.
Babamın şiiriyle tamamladım ruhumda eksik olanı,
Şimdi ben, kendi evrenimde, yıldızları aydınlatırım ışığımla.