Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Ruhun Pazartesiye Ezdirilişi - Sözümoki
29 Ekim 2025, Çarşamba 15:48 · 9 Okunma
Atölye Çalışması İstemediği bir işte çalışmak zorunda kalan kişinin durumunu anlat.

Ruhun Pazartesiye Ezdirilişi


Sabah çalar saat değil, bir idam habercisidir kulağına. Göz kapakları, günün ağırlığını daha ilk anda hissetmenin isyanıyla açılır. Yatak, bir ceza koltuğuna dönüşmüştür artık. İçinde, bir makineyi andıran kalbiyle, otomatik hareketlerle giyinir. Giyinmek de ne kelime? O, ruhunu askıya alıp, bedenini bir üniformaya sokmaktadır.

Yola koyulur. Adımları, bir mahkumun hücreye gidişini andırır. Etrafında cıvıl cıvıl bir dünya döner; kuşlar öter, güneş doğar, insanlar bir yerlere yetişmek için koşturur. Ama onun için bunların hepsi, camın arkasından izlenen bir sessiz film gibidir. Renkler soluk, sesler boğuktur. Kendini bir balonun içinde, herkesten ve her şeyden izole olmuş hisseder.

Ofise, fabrikaya, o nefes aldırmayan mekana adımını attığı an, bir ruh kaybının daha başladığını hisseder. Saatler, sanki saniyeleri daha ağır çeken bir çarkla döner. Masasındaki işler, Sisifos'un her seferinde aşağı yuvarlanan kayası misali, bitmek bilmez ve anlamsızdır. Yaptığı her şey, sadece hayatta kalması için katlanılan bir angaryadır.

En acısı da, içindeki "ben"in yavaş yavaş aşınmasıdır. Orada, o sandalyede oturan, aslında bir hayalet veya bir kopyadır. Gerçek benliği, belki çocukken hayal ettiği o renkli dünyada, belki sevdiği bir uğraşın peşinde koşarken kalmıştır bir yerlerde. Zihni, yapmak isteyip de yapamadıklarıyla, söyleyip de söyleyemedikleriyle doludur. Bir yandan patronunun sözlerine "Evet" derken, bir yandan içinde fırtınalar kopar.

Çay ve kahane molaları, bir nefes alma yalanıdır sadece. O kısa kaçamaklar, asıl hapishaneye dönüşün ertelenmesinden ibarettir. Mesai bitiminde dışarı çıktığında ise, enerjisi ve heyecanı tükenmiştir. Yorgunluk sadece bedensel değil, varoluşsal bir yorgunluktur. Akşam, ertesi günün aynı kısır döngüsü için yalnızca bir hazırlık, bir ara fasıldır.

Bu, sadece para kazanmak değil, ruhunu bir lokma ekmek karşılığında satışa çıkarmaktır. İstemediği bir işte çalışmak, kişiyi kendi hayatının figüranı yapar. Sahne onundur ama oyunu oynayan, onun dileklerinden ve yeteneklerinden habersiz, soğuk bir düzendir. Ve her geçen gün, içindeki "o" biraz daha küçülür; ta ki aynada kendine bile yabancılaşana dek.

Bu, modern dünyanın sessiz ve yaygın trajedisidir.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
En son neyi görkemli olarak nitelendirdin?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.