Rüyadan yeni uyandım belki bir kaç dakika oldu.
Şû baharı bekler iken gönlüm zemheri ayaz oldu.
Düşlerim buhrânı yararken hakikatim perçem oldu.
Şarkın vakitsiz dökülen al yaprakları ahdim oldu.
Söyleyin sözleri kursağımda düğümlenen kelimeleri.
Haykırın yüzüme boz yazıda esen rüzgarlar gibi.
Kükreyin mazime şayet söz dersem silin istikbâli.
Ahdim maziden evlâ saklı semada zümrütüm oldu.
Dökülen son kelimelerim ise dudaklarımdan şayet.
Dinle sevgili sana duyarım satırdan bir muhabbet.
Yazmak ve itiraf etmek geliyorsa içimden sabret.
Lâkin menim nihayetim hep sedasız ve Muhal oldu.
Sözüm eğilmez iken yüce dağlara taştan duvara.
Birbirine çarpar durur poyraz vurmuş sanki ağzıma.
Dişlerim vurur ardınca üşürüm dert düşer sadrıma.
Bir salise daha düştü ömrümden yine ölüm oldu.
Bitirmeyin gecemi seyrine baksın sürsün ahlâmım.
Durmasın belki hakikat gördüğüm şû cemal sandığım.
Pervâzı olduğum arşta belki bana sunulan cânım.
Uzakmı gördüğüm hasret sabra gâm fikre futur oldu.