Yıkılmam arkamda dağlar var. Öyle derler ya hep. Zerresine heves duymadığım, sadece var olduğunu bildiğim, 3-5 torba bir şey götürmek istediğimden baktığım bir hayatım var. Çok mu ciddiyetsizim sizin için? Kendimi hiç mi ifade edemedim? Tamam sözlerim yetmiyor anlatmaya biliyorum da kalbiniz de mi yok? Memnun değilim işte, değilim. Benim arkamda dağlar varsa da ben denizsem ne fayda? Ne kadar düz cümleler bunlar. Sanki her insana uygunmuş gibi söylemişler. Bana uymadı, ben şimdi insan değil miyim? Azıcık inancım olmasa bu dünyayı sallar mıyım sizce? Öyle böylesi yok. Yaprak döken ağaç falan demişler insan için. Öyle değil, gerçekten değil. Ben değilim mesela, ben dökmüyorum ki. Ben kışı yaşıyorum zaten içimde. Bu yüzden zerre ilgilendirmiyor soğuk hava. Ağacım da hiç yaprak dökmedi bu sebeple, önce açması lazımdı. Bir gün hafife aldığım ne varsa ölümüm ondan olacak biliyorum. Hayat insanı gafil avlar, ki çoğunlukla gafildir zaten. Ben şimdi kabullendim ya hayatı. Bir gün beni bağlayan sebepler olacak. O zaman beni de bulacak kaderim. Tertemiz bir sayfam da kirlendi, kaç sayfa daha kirlenir kim bilir.. Geçmiş olsun deseydiniz keşke, ya da "Ne düşünüyorsun?" falan. Benim ulaklarım çok zaten. Her yeni gün, tekdüze olmayan her gün ölüm günüm. Her gece yas tutmayın tabi. Ama bana hiçbir şey yokmuş gibi de bakmayın, en azından kalbinize kanayım. Ben kandırılmaya razıyım. Ama böyle olmaz. Ben ne mal olduğumu bilmiyor muyum sanıyorsunuz? Heves duyduklarınıza zerre merakım yok. Ya bin kere de desem inanan var mı? Doğrudur. Tanrım iyi biliyor nasıl bir sınava sokacağını. Tam da şöyle: Her şeyin yıkılırken hem de en güvenilen yerlerden.. Binanın inşasına devam ediyorlar. Bilmiyorlar ki siz toprak kayması bulunan zemine bina dikiyorsunuz. Bir 80 kişiyi alır bu temelsiz bina... Uzaklaşıyorum sizden, iyiliğiniz için. O 80 kişiden olmayın diye. Üstümde ne hayaliniz varsa alın lütfen. Ben bile kendi hayallerime dokunamıyorum. Vedâhilî ilk kez bunu yapacak. Birgün iki şekilde ya görünürüm ya da kimse bilmez ben Tanrı'ya görünürüm. Ya "Her şeyi düzelttim." ya da "Ben şimdi bittim işte." İkincisini gizlerim herhalde, bir insanın yıkımına şahit olurken avuntuları görmek istemiyorum. Avuntu yapmayacağınıza inanmak bile güç olur o sırada. Günaydın arkadaşlar, hiçbir şey olmamış gibi Günaydın! Bugün de günaydın. Hayat ne hoş değil mi? En azından siz o sevinçle uyandınız mı? Umarım uyanırsınız. Diye 2417 harf kullanmaktan ziyade "Günaydın!" diyorum arkadaşlar. Bu sözlerime de inanmayın hepinize Günaydın! Ben de çok çok iyiyim zaten. Ondan evet..