Şairin dediği gibi;
" Yorulmalarımız yoranla güzel sanki. "
Herkesin bir şeyler taşıdığı şu dünyada biz de bir şeyler taşıyoruz. Ve elbette yoruluyoruz. İşin garip tarafı şu ki; yoruluyoruz ama mutluyuz, ama hâlâ heyecanlı, hâlâ sevgi doluyuz yarınlara. "Umut" hastalık olsa da öldürmez galiba insanı. Gerçi neyi umud ettiğine de bağlı. Biz yarınlardan ümitliyiz. "Ne kadar değiştirebilirim" sorusunu realiteye göre cevaplamaktan korkarak; "kendi cennetimi hazırlayana kadar" diye söylüyorum içten içe. Bazen aklıma gelmiyor değil, bu dünyadan Seyyid Kutuplar geçti. Mısır binlerce lidere ev sahipliği yaptı, ah şu Rabia meydanının dili olsa da konuşsa diyorum. Bir de sen diyorum kendi kendime. Şeytanın nefesini ensemde hissetmem çok uzun sürmüyor. Ölmeye değer bir yolum, belki gidecek bir cennetim olur diyor, hemen kapatıyorum konuyu..
Yorgunum. Ve yarın daha çok yorulmam için artık bırakmam gerekiyor. Satırların sonu pek de hayra alâmet gitmeyecek gibi.
Hasan el Benna 'nın şu sözü geldi aklıma; Ey inananlar: Çalışın! Yarın çok uzun bir uyku var..