Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
seçilmiş giriş part 1 - Sözümoki
12 Şubat 2019, Salı 23:44 · 564 Okunma

seçilmiş giriş part 1

Her gün kasvetli bir soğukla kıvranan Sonya-5190 gezegeninde bugün tatlı bir telaş hüküm sürmekteydi. Kraliçenin 58 prensesin geleceğini belirleyeceği bu özel günde tüm Sonya her zamankinin aksine rengarenk kıyafetlere bürünür ve asil kraliçe Diana'yı en özel şekilde ağırlardı.

Sanki kraliçe üç bin yılda bir açan udumbara çiçeğiydi de halkın karşısına çıktığında halkı onu kutsal ve uğurlu bir varlıkmışçasına karşılardı. Aslında pek de haksız sayılmazlardı. Kraliçe Sonya'ya geldiğin de karanlığın katili olur ve Sonya'ya ışık tutardı.

Fiona RUSSELL da bu özel günde tıpkı diğer 5190 prenses gibi odasına kapanmış, seçim ritüeli için hazırlık yapıyordu. O gün Clara'nın küçük dükkanından aldığı göz alıcı kırmızı elbisesinin fermuarını nazikçe açtı. Elbiseyi üzerine ürkek hareketlerle geçirdi. Uzun kumral saçlarını elbisenin içinden çıkardı. Fermuara doğru elini uzattı fakat yetişemedi. Uzun uğraşlar sonucu fermuar hala açıktı. Fiona elini havaya kaldırıp parmaklarını birbirine vurdu. Fermuar yavaşça yukarı tırmandı.

"İşte böyle fermuar bozuntusu." diye fısıldadı kendi kendine.

Fiona'yı çoğu Sonyalının gözünde ucube kılan bu özelliği çocukluğuna dayanırdı. Nesneler çoğu Sonyalıdan daha iyi sır tutarlardı ona göre. en önemlisi de size asla sırt çevirmezlerdi.

Fiona gözlerini aynaya dikip bir süre elbisenin sımsıkı sardığı vücudunu izledi. Ne kadar çabuk geçti zaman diye düşünmeden edemedi.

"Daha üç bin yıl önce kraliçenin rahmine düşen 58 prensesten biriydim." derken bu sahne ona insanların izlediği dizileri anımsattı.

"Ah yüce Tanrım ne oluyar bana böyle? Ağlayabilsem ağlardım şimdi."

"Çok yakında."

Fiona hızla arkasını döndü.

"Hey sen de kimsin?"

"Yeni Jüpiter elçisi." Fiona en yakın arkadaşının sesini hemen tanıdı.

"Ah sen miydin Afrodit?"

"Evet tatlım. Fiona çok güzel olmuşsun."

"Bunu senden duymak büyük şeref. Ah bu arada sen de her zamanki gibisin."

Afrodit sırıtarak cevap verdi.

"Ne diyebilirim ki güzel olmak doğamda var." Afrodit her 5190 prensesin sahip olduğu özelliklerden güzelliği taşıyordu ve Fiona da adaleti.

"Şekerim yüzüne biraz renk katsan olmaz mı?" Afrodit'in bu sözleri Fiona'nın yüzünü buruşturmasına yetmişti.

Afrodit her seferinde Fiona'nın bakımını eleştirir ve onu bir şekilde kandırırdı. Bal rengi gözlerine azıcık rimel ve biraz da göz kalemi diye başlar baştan aşağı boyalı bir suratla bitirirdi.
Ama Fiona bugün buna izin vermek istemedi ve en yakın arkadaşının teklifini kibar bir dille reddetti.

"Tatlım çok isterdim ama geç kalacağız." dediğinde Afrodit heyecanla ellerini çırptı. O da tıpkı kızların yarısı gibi seçimini Jüpiter'den yana kullanmıştı. Nedeni ise oldukça açıktı: erkekler...

Jüpiter'in nüfusunun yarısından fazlasının erkeklerden oluşması kızları buraya çeken en büyük etmenlerden biriydi. Fiona buna bir türlü anlam veremiyordu.

"Aslında haklısın. Geç kalmak istemem."

Evet. Bu benim aklıma esince bir şeyler karaladığım zamanlarda yazdığım fantastik bir kurguydu ve burada paylaşabileceğimi düşündüm eğer rağbet alırsa devamını da yazdım ve burada yayımlayabilirim. Bu arada bunu okurken benim acemi bir yazar olduğumu unutmayın lütfen. yazım yanlışı var mı bilmiyorum elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım. Eğer var ise affola.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
O kadar uğraştım ama boşunaymış dediğin hadise neydi?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.