Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Sedef susuz kaldı Mahkeme salonunda, seksenlerindeki - Sözümoki
09 Kasım 2014, Pazar 15:23 · 354 Okunma
Sedef susuz kaldı..

Mahkeme salonunda, seksenlerindeki yaşlı çiftin durumu içler
acısıydı.
Adam inatçı bakışlarla suskun, Nine'nin ağlamaktan iyice çukurlaşmış
gözleri ve keskin çizgileriyle bıkkın bakışları süzüyordu
etrafını...Ve
Hakimin tokma sesiyle sustu uğultu ve tok sesiyle, sözü yaşlı kadına
verdi, hakim..."Anlat teyze neden boşanmak istiyorsun...?"
"Yaşlı kadın derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını
aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı... "Bu herif yetti gari,
50 yıldır
bezdirdi hayattan..."
Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu mahkeme salonunda... Sessizlik
bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla
bozuldu, kimbilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın
ardından...Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı, kadın neler
diyecekti..Herkes onu dinliyordu..
Yaşlı kadının gözleri doldu...ve devam etti..
Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim...O bilmez...50 yıl
önceydi.. O çiçeği bana verdiği çiçeklerin arasından kopardığım bir
yaprağı
tohumlamıştım, öyle büyüttüm..yavrumuz olmadı, onları yavrum
bildim...Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı. O zaman adak adadım...
Her gece güneş açmadan önce bir tas suyla suluycam onu diye...İyi
gelirmiş dedilerdi...
50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp bir kere de bu çiçeği ben
sulayım demedi...
Taki geçen geceye kadar...o gece takatim kesilmiş..uyuyakalmışım...
Ben böyle bir adamla 50 yıl geçirdim... Hayatımı, umudumu herşeyimi
verdim...Ondan hiçbirşey göremedim..Bir kerecik olsun, benim bildiğim
görevlerden birisini yapmasını bekledim....
Onsuz daha iyiyim, yemin ederem.
Hakim, yaşlı adama dönerek "diyeceğin bir şey var mı baba" dedi.
Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış
olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle hakime yöneldi.
Askerliğimi,
Reisicumhur köşkünde bahçevan olarak yaptım, o bahçenin görkemli
görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim... Fadimemi de orada
tanıdım...sedefleri de... Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim...
O çiçeklerle doludur bahçesi...kokusuna taptığım perişan eder
yüreğimi...
İlk Evlendiğimiz günlerin birinde boyun ağrısından onu hekime
götürdüm.. Hekim çok uzun süre uyanmadan yatarsa boynundaki kireç
sertleşir,
kötüleşir dedi. Her gece uykusunu bölüp, uyansın, gezinsin dedi...
Hekimi pek
dinlemedi, bizim hatun...lafım geçmedi... O günlerde tesadüf bu çiçek
kurudu...Ben ona gece sularsan geçer dedim..Adak dilettim...Her gece onu

uyandırdım. Ve onu seyrettim... O sevdiğim kadının yavrusu bildiği
çiçekleri
sularken seyrettim...
Her gece o çiçek ben oldum...sanki... Ona bu yüzden tapabilirdim..."
dedi
adam o yaştaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle...Her gece O
yattıktan sonra uyandım... saksıdaki suyu boşalttım... Sedef gece
sulanmayı sevmez, hakim bey..Geçen gece de... yaşlılık.. ben de
uyanamadım...
Uyandıramadım... çiçek susuz kalırdı amma, kadınımın boynu yine
azabilirdi... Suçlandım..sesimi çıkartamadım... O an Mahkeme
salonunda herşey sustu...
Ertesi sabah gazeteler "Sedef susuz kaldı" diye yine yalnızca
neticeyi haber yaptılar...
1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ihlamur mu yeşil çay mı? Neden?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.