Seni De Sayıyorum
Gülleri defter aralarında kurutmaktan vazgeçtim,
Dar ağacına mahkum olmuş gibi bir ip doluyorum boğazına.
Kızılcık şerbeti veriyorum üç öğün,
Asarak kurutuyorum, yapraklarına kan gitsin diyor annem.
Bir dağ gelinciği besliyorum ömrümün bana ayrılmış kısmından,
Ayağıma takılan taşlara kızmıyorum artık, Durup dinliyorum seslerini, taş olmak ağırdır yüreğinden biliyorum.
Bir hikaye yazmaya çalışıyorum,
Adını yazmaya gelince yırtıyorum sayfaları.
Kırık testileri su dolduruyorum içine içine taşıyor akarsular
Yüklü bir miktar çakıl taşı döküyorum,
Yükseltiyorum denizi ayaklarının altına mavi sular seriyorum.
Sulak bir yurdun hizasında adına dikilmiş ekinleri ayıklıyorum.
Dudağının kenarına dizilmiş gonca güllerden topluyorum anneme
Sırtına giyidiği yamalısına yama oluyorum,
Kapatıyorum semadaki boşlukları
Duvarları topluyorum aramızdan,
Benim sana çıkan yolumu kesen bir dağın eteğinin fırfırlarını işliyorum tıknaz gururla
Yaşamak misliyle vermekmiş hayata, ben hayattan çalıyorum.
Şekilli bulutlar çiziyorum kağıda,
Güneşin üzerine çiziyorum bulutları, gölgesi düşmesin yüzüne.
Yeşillenmiş bir bahçe dilemiyorum kimseye, bacağı kırık bir sofranın bereketini paylaşmayı göze aldım diyorum.
Mevsimleri dörde ayırmıyorum,
Ayırmak fark göstermektir, bütün farklarımızı reddediyorum.
Bir saat oluyorum, gün tepeye ulaştığında yelkovana yetişiyorum.
Akrebimi seviyorum.
Nefes almayı hayattan saymıyorum,
Sayıyorsam bir şeyleri hala, seni de sayıyorum..