Serakib
Yine ömrümün en uzun gecelerinden bir gece yaşamıştım. Seher vaktinde uyanıp dışarı çıktım etraf zifiri karanlık yüzüme vuran sıcak meltem rüzgarları ve ben yine içinden çıkılamaz bir girdabın içine düşmüştüm... Derin hülyalarla ufka doğru bakarken omuzumda bir el belirdi. "Uyuyamadin mı" diye sordu gelen Rasim abiydi "konuşalım mı biraz" dedi olur abi dedim...
Bak evladım seni anlamaya çalışıyorum kendimi senin yerine koyuyorum sadece şunu düşün geride bıraktığın 25 yılı bir düşün anneni köyünü ülkeni orda.biriktirdigin anılarını bunları bir kadin icin bırakmaya hazirsan hiç düşünme burda kal.. Ama kaldık dan sonra 25 yılı 1 yıla tercih etmiş olacaksın çünkü burda ancak bir yıl yaşayabilirsin burası eninde sonunda harabeye dönecek... ama yinede bütün bunlara rağmen kalmak istersen idlib üniversitesinde hatayli bir öğretim üyesi var orda sana uygun bir pozisyon buluruz...
İyi düşün karar senin dedi ve kalktı....
Uzunca bir düşünce den sonra şunu fark ettim seher benim için bir kadından daha fazlasıydı onunla geçireceğim birgün geçen 25 yıla bedeldi...
Kararımı vermiştim burda kalacaktım ölürsekde beraber burda ölürüz demiştim...
Sabah namazını kıldık dan sonra sehere mesaj attım "üniversite ye beraber gidelim" dedim. Tamam dedi neden diye sordu orda anlatırım dedim...
Sabah seherle buluştuk otobüse bindik üniversite ye doğru giderken önümde ki koltukta oturuyordu dikkatlice süzünce vücudunun ne kadar bitkin olduğunun farkına vardım omuz kemikleri sivrilmis zayıflığı o kadar belli oluyorduki rüzgardaki yaprak misali hayata zor tutunuyor gibiydi...
Onu süzdüğümü fark edince utanarak hayal ettiğinle gerçek çok faklı değilmi... Hayır hayır aksine hayalimden çok fazlasını buldum dedim... Ama tedirgindi benim onu biracağimdan o kadar emindiki bana belli etmese de içten içe bunun acısını çekiyordu.
Üniversite ye vardık" ne yapacağız burda" diye sordu "selman hocayla birşeyler konuşacağım beni biraz beklermisin" dedim tabiki dedi
içeri girdim yaklaşık 60 yaşlarında orta boylu öğretmenden daha çok bir filozofu andiran sakalı saçı karışmış biriydi selman hoca...
buyrun hoşgeldiniz dedi tanışma faslindan sonra Rasim birseyler söyledi ama iyi düşündün mü ben ve çoğu arkadaşım burda gönüllü olarak hizmet veriyoruz,demem oki şartlar çok ağır buna dayanabileceksen sana göre bir işim var dedi...
Çok sevinmistim kendisine şükranlarımı iletim benim için zor ve Çetin bir sinav burada yaşamak ama üstesinden geleceğimi söyledim..
Türkçe eserlerden arapça ya çeviri yapıp bunları cogaltip bana getireceksin dedi olur dedim yapabilirim dedim.
tamam bunu hal ettiğimize göre kalacak yer bakalım sana dedi...
O ana kadar bunu hiç düşünmemiştim.
zor olacağı burdan belli dedim içimden
Yarına kadar dinlen sabah gelip başlarsin dedi bende o zamana kadar sana bir yer ayarlayacagim dedi..
müsade isteyip çıktım
seher kapıda beni bekliyordu yanına yaklastim anlatmayacakmısın ne konustunuz ona "sen türkçe kitap okudunmu hiç" diye sordum anlamsizca bana baktı" nasıl okuyabilirimki" dedi..
Tamam" o zaman seher hanım bundan sonra okuyacaksiniz" hala anlamsizca bana bakıyordu..
Bende gözlerine bakıp" ömrümün sonuna kadar ben sana okuyacağım" dedim..
bir an sustu gözlerinin içi gülüyordu ağlamaklı ses tonuyla "bu burda kalacağın anlamına mı geliyor."
Evet dedim burda kalacağım beraber yaşayıp beraber öleceğiz dedim...
boynuma atlamamak için kendini zor tutuyordu ama onun yerine ayağıma basmisti hemde çok sert bir şekilde canım çok yanmisti
"ben sabaha kadar seni kaybetme korkusuyla Uyuyamadim sen şimdi mi söylüyorsun bunu çok kötüsün" dedi..
Bende uyamadim gülüm sabaha kadar ters döndüm yatakda çok düşündüm sen bir düşünduysen ben bin düşündüm çünkü hayatımı etkileyecek bir karar verecektim ve ben gecmişimi silip seni tercih ettim.. dedim
çok sevinmisti halen inanamıyordu elinde telefon arkadaslariyla mesajlasiyordu imkanı olsa bütün dünyaya haykiracakti sanki...
O zaman hemen evlenelim dedi
"Çok hızlı çıktınız seher hanım daha iş var ev var kalacak yerim yok" dedim
bizim ev var bi katı boş dedi..
"Beni yanlış anlama sen bana bu kadar çok yakinken senin elini tutamamak seninle gezememek seninle özgürce hareket edebilmem için evli olmamız lazım" dedi
zamana bırakalım dedim inşallah herseyi yavaş yavaş çözeriz dedim..
"Ama babama yalvarman gerekecek çünkü en küçük kiziyim evde bir tek ben varım dedi gülümseyerek.". "olsun yalvaririm" dedim..
O gün dünya bir başka güzeldi toz bulutları yerini adeta rüzgarda salınan papatyalara bırakmıştı tekrar otobüse bindik onu evinin yakınlarına biraktikdan sonra kampa döndüm
