"
**قَصِيدَةٌ لِسَرَاقِبَ**
يَا بَلَدَ الحُبِّ وَالدُّمُوعِ..
أَيْنَ العُيُونُ الَّتِي رَأَتْنِي طِفْلًا؟
أَيْنَ البُيُوتُ الَّتِي ضَمَّتْ أَحْلَامَنَا؟
صَارَتْ رَمَادًا تَحْتَ أَحْذِيَةِ الغُرَبَاءِ..
هَذِهِ الشَّوَارِعُ تَبْكِي..
لِأَنَّهَا تَذْكُرُ أَطْفَالَهَا..
كُلُّ حَجَرٍ هُنَاكَ يَحْكِي:
"كُنَّا وُجُودًا.. وَصِرْنَا ظِلًّا!"
وَالمَسَاءُ الْيَوْمَ..
يَجْلِسُ عَلَى الأَنْقَاضِ..
يُغَنِّي لِلرِّيحِ:
"عُودُوا.. عُودُوا.. فَالْحَنِينُ يَقْتُلُنِي!"
---
Türkçesi:
"Serakib'in Son Nefesi"
Ey sevgin ve gözyaşlarının şehri..
Beni çocuk gören o gözler nerede?
Hayallerimizi bağrına basan evler nerede?
Yabancı çizmeleri altında küller oldular..
Bu sokaklar ağlıyor şimdi..
Çünkü çocuklarını hatırlıyor..
Her taş fısıldıyor:
"Biz var'dık.. Gölge'ye döndük!"
Ve akşam şimdi..
Enkazın üstüne oturmuş..
Rüzgâra şarkı söylüyor:
"Dönün.. Dönün.. Hasret beni öldürüyor