Nedensizlik ile neden arasında harcanan ömrün son busesini tattım bugün...
Zakkum ağacının taneleri düğümlendi yine boğazımda... Kalbim ise yangın yeri.
Dünyanın renkleri siyah beyaza karıştı bugün... Sonbahar günü yaprak döken çınar misali döküldü gözyaşlarım... Ömrünü tamamlamış kelebek misali çırpındım... Heyhat! Geçen geçti, ezen ezdi; yürüyen ölü misali yığıldım yalnızlığın kaldırımlarına...
Aşk ile gerçek arasında dilendim; ne maşuka ulaştı nidalarım, ne sergüzeşt olan aşığa...
Yıkık viraneler gibi kaldım yine tek başıma...