Hiç ummadığınız bi anda hayatınıza biri giriyor. Konuşuyosunuz,anlatıyosunuz. Senden hoşlandığını söylüyo bi zaman sonra. Tabi sende ondan hoşlanıyosun. Sonra birbirinizi çok seviyosunuz. Hayaller kuruyosunuz. Birlikte vakit geçiriyosunuz. Anılarınız oluyo. Ama onu o kadar çok seviyosunuz ki bırakıp gitse düşüncesi bile deli ediyo sizi. Baya bi zaman sevgili kalıyosunuz. Sonra bi bakmışsınız bitmiş. Nedeni olmadan tek bi kelime ile bitti. Duyduğunuz yerde ağlıyosunuz. İster derste olun ister evde isterse herhangi bi yerde. Sanki dünyanız yıkılıyo. Ama ne olursa olsun bişi yapamıyosunuz onun gitmesine. Çünkü gitme desen bile gideceğini biliyosunuz. Sıkıldığını söylüyo sana. İnanmak diye bişi yok tabi açıkcası sizin için. Sonra zaman geçiyo tabi sizin onu hala sevdiğinizi bildiği için geri geliyo. Sevdiğini , özlediğini , sizsiz yapamayacağını söylüyo. İnanıyosunuz yada inanmak istiyosunuz. Çünkü gerçekten de onu hala çok seviyosunuz. Tam her şey tamamken yine eskisi gibi olucaz zannederken o yine gider. Gitmek için sebebi çoktur nasıl olsa. Siz yine başa döner ağlarsınız. Onun bundan haberi bile olsa umrunda olmazsınız. Hatta belki de güler size. Ne kadar salak biriymiş diye. Hatta arkanızdan milyonlarce kez küfür eder nedeni yokken. Canınız çok acır. Çünkü o küfürleri sevdiğiniz kişiden duymak size çok ağır gelir. Sonra yine zaman geçer ama siz onu hala seversiniz. Özlersiniz. Gece yattığınızda aklınıza gelir birde üstüne ağlarsınız. Sonra filmi başa alır tekrar sevgili olursunuz. Bu sefer dersiniz ki bu defa bitmeyecek. Ve o gitmeyecek. Ama filmin sonu aynıdır ki hep tekrar izlense de. Hani derler ya hastalıkta ve sağlıkta diye yok öyle bişi. İnsanlar o kadar vicdansızlardır ki siz o kadar kötü durumda dahi olsanız hasta olsanız sebebi o olsa bile -tabi bu onu bilmez- o yine gider. Anlatamazsınız derdinizi asla ona. Ne kadar sevdiğinizi anlamaz hiçbir zaman. Bu sefer de inanırsınız ki sevdikleriniz hastalıkta da sağlıkta da gider. Ve hep inandığınız gerçek değişir. O asla sizi sevmez.
Sedanur Onar