Geceleri çiçekleri sadece ay görür.Bu gece de ay bir sokak lambası gibi tüm kasabayı boydan boya aydınlatıyordu.Moralı Beşir Ağa Camii,hanları hamamları, kalesi ile tüm kasaba ve köylerde uykusuz bir gecenin düşündürdükleri odamda bir bir yankılanıyordu.
Şahbanu'yu ilk gördüğüm gün onun buradaki hiç kimseye benzemedigini anlamıştım.Yine o ilk gün Esmahatun da onu uzunca bir süre süzmüş ve tek kelime konuşmamıştı.Diger günlerde de Esmahatun,Şahbanu ile ilgili bir konu açıldığında veya onun adı bir şekilde geçtiğinde susuyor ve sanki bir yabancıyla konuşuyormuş gibi tuhaflaşıyordu.Şahbanu kasabaya geldikten sonra Esmahatun gülen yüzü solmuş ve gittikçe insanlardan uzak durmaya başlamıştı.
Daha dün evime uğramıştı ve almış olduğum bu görevi artık yapamayacağını dile getirmiş ve özür dileyerek yavaş adımlarla uzaklaşarak gitmişti.Onun için üzülüyordum ve Eleni hanımdan Esmahatun'a döndüğü ilk günleri gözümde canlandırıyordum.Hüzünlü lakin mutlu bir bakışı vardı hayata ve kasaba insanlarına.Şimdi ise o insandan eser yoktu.Onu kısa zamanda mutlu eden neden şimdi bir hüzün girdabı oluvermiş gitgide onu içine çekiyordu.
Kasabadaki Zaptiye Müdürlüğünde yeni atanan ve geceleri mesaisi başlayan Asesbası Abdülkadir Çavuş ,görevi teslim etmek üzere sabaha doğru Zaptiye Müdürlüğüne doğru yürürken sokağın daralan kısmında ay ışığında büyüyerek büyük bir gölge halini alan iki kişinin biran önce karanlıkta kaybolmak ister gibi gittiklerini gördü ve onları takibe aldı.Takibini tüm titizlikle sürdüren Abdülkadir Çavuş,önündeki kişilerin biran duraksamasıyla bir köşeye gizleniverdi.
Yanındakine nispeten kalın sesli ve iri cüsseli görünen adam yanındakine :
-Toprak ağası Ali Derviş Ağa'nın işi tamam sırada güzel hanımı var onu da kısa zamanda hallederiz lakin bu kadının Müslüman olduğu haberini hatırlatmak isterim ve Eleni olan adını da Esmahatun olarak değiştirip yeni bir hayata başlamış.dedi
-Ali Derviş Ağa da müslümandi ve çok kolay oldu bu iş dedi.Kisa boylu olan ve hırıltıyla konuşan diğer kişi ise
-Bir de Hakkı Mehmet Efendi varmış kendisini hiç görmedim lakin önemli bir görev için geldiği haberini aldık dedi ve Esmahatun'un sürekli peşinde olduğu gerçeği de hatırlatmak isterim dedi.
Bir süre sustular ve yoluna devam ettiler.
Pembe akasyaların içine gizlenen Abdülkadir Çavuş,az önce tüm konuşmalara kulak misafiri olmuş ve anlatılanlardan pek birşey anlamamiştı.İki şüpheli adamın gecenin bir yarısında hayırlı birşeyler konuşmadığı açık olan bu durum ,meşum bir gecenin koynunda bir hilkat garibesi gibi kalacaktı...
EBUBEKİR KURİ