İnsan bildiğini değil, asıl inandığını özlermiş. Varlığını bilip de varamamanın özlemi başkadır. İnsan, içimizde bekleyen boşlukların sahibini özler. Hiç gelmeyen birisi özlenir mi? Belki de en çok onlar özlenir. Tadanlar bilir. Onlar başka özlenir. Hiç gelmemiştir. Hatırlanacak bir duygu, bir iz bile yoktur ama onların yokluğu bir yanını yakar adamın. Gidenlerin anıları acıtır. Ama hiç gelmeyenlerin özlemleri başkadır, tanımlayamadığımız bir boşluk bıarkır insanın içinde. Sebebini bilmeyince ilacını da bulamazsın. Cümlelerin sonu gelmez, cümlenin ortasında çekip gidesin gelir. Ona gidesin gelir, hiç gelmeyene... Çevremizdeki muhabbet edemediğimiz insanlardan çok, uzaklara ihtiyacımız var bizim. Göç etmeye ihtiyacımız var, göç edebileceğimiz bir yüreğe ihtiyacımız var, ve biz henüz tanımadığımız o yüreği öyle çok özledik ki...