Çiğnenmiş bir yüzün , incelmiş çizgilerince adın.
Adın ulaşamamış olmamalı parmak uçlarımca.
Düzayak bir yanılgı nın ,
Kekeme bir kül rengine dönüşü gibi.
İbrişimde hala yangının anısı ,
Ya da sönmeyişi hatırsızlığın.
Tepeleme dolu bu bardak.
Pirinç kapı tokmakları yüreğin.
Gitsek mi şimdi ?
Seni sonsuz bir düzlükte buldum.
Yaprağın koptuğu anda.
Köklerimin sustuğu.. Şimdi ya ufalanıp yok olacağız.
Ya da raptiyelerini dökeceğim içimin.
Kim yaktıysa bu muğlak ateşi.
Kerpiçten omuzları yıkılır bu devin .
Zaten tel örgüleriyle dolu gözleri öteki bilirsin.
Sen sakladığım.
Ters gidenim.
Canıma sancılı topraklarım benim.