Gurdugım aslında bilgil,
Bu zeminin mıhıdır,
Erer ol erkin mıdam,
Budur Türkmen binası.
Terki dünyä eyleyir,
Gelse rakıp gaşına,
Bil, polatdan bina bolgan,
Budur Türkmen galası.
Süleyman, Rüstem Zal,
Jemşit ona bolmuş geda,
Günde yüz mün salsa leşger,
Degmez şanın belası.
Daglar ondan alar taglım,
Leşgerleri sap-sap durar.
Her salanda zülpükarı,
Artar yigidin höwesi.
Külli gızılbaş barını
Atdı dag arkasına,
Gije-saba yatmayır,
Geler olarnın nalası.
Her gadam ursa sayyat,
Bolmayır ol duşugär,
Bendi kılıp ala bilmez,
Düşmez Türkmen balası.
Arıfları dem-dem geler,
Toyı bardır her zaman,
Merdi-merdan sözlüdir ol,
Yokdur könül gilesi.
Aydadır Magtımgulı,
Yokdur könülde hilesi,
Hak sılayıp kılmış nazar,
Bardır onun sayası.
Türkmen Eseri
Kurduğum aslında bil ki,
Bu zeminin çivisidir,
Erer o daima özgürlüğe,
Budur Türkmen eseri.
Terki dünya eyliyor,
Gelse düşman önüne,
Bil, çelikten bina olacak,
Budur Türkmen kalesi.
Süleyman, Rüstem Zal
Cemşit ona olmuş köle,
Günde yüz bin ordu salsa,
Değmez şöhret belası.
Dağlar ondan alır terbiye,
Orduları saf saf durur.
Her kaldırdığında zülfikarı,
Artar yiğidin hevesi.
Düşmanın bütün ordusunu,
Attı dağın arkasına,
Sabah akşam yatmayıp
Gelir onların iniltisi.
Ne kadar vursa avcı,
Onu yine düşüremiyor.
Esir edip alamaz,
Düşmez Türkmen balası.
Arifleri zaman zaman gelir,
Düğün vardır her zaman.
Mert, (Merdan) sözlüdür onlar,
Yoktur gönüllerin garezi.
Haydi Mahtumkulu,
Yoktur gönülde hilesi.
Hakka hürmetle eğilmiş,
Vardır onun koruması.