Sesin çırpınışı dilimde kayıyor.
Kaçıyor kelimeler ,
sonra yakalanıyor.
İçinden çıkılamayacak bir yerde unutuyor insan kendini.
Eksildiği yerde kalıyor bildikleri.
Şeffaflığı sızıyor göğsündeki suyun.
Çünkü kalmak isteğinin
acı tadıyla gitmek ,
İçimde büyüyen mağaraya ateş oluyor.
İçindekiler ışığı çoktan hak etmişken ,
Boyna zımbalanmış bir koku.
Aşağı taranmış uzunca bir saç kadar
kesilesi uçları.
Ele gelmiş karşılaşma hissi.
Oradaysa ona bakan bir bakış.
Çabayla sabrı barıştıracak kadar nem kalır geriye.
Yüreğim kocaman bir sargı bezi.
Hayli bitkinim kendi dargınlığımda.
İçimde gezen aynı his.
Yalnızlık acının kıtlığında.
Değiştikçe kaybedilen insan nezlesi.
Bir hengame yataklık ediyor suçuna.
Sözcüklerim varmıyor uzaklarına.
Sessizliğimi işitmedikçe büyüyor yankısı içimin.
Haberin yok ,
Daha önce hiç böyle ölmedim.