Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Ülkemizde Vatandaşın Canı Ne Kadar Kıymetsiz? - Sözümoki
02 Eylül 2025, Salı 00:16 · 6 Okunma

Ülkemizde Vatandaşın Canı Ne Kadar Kıymetsiz?

Bugün Askerlik muayenesi için #Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'sine gittim.Sevkim olmasına rağmen randevu al dediler.MHRS'de randevu bulamadım. 90 km'lik ilçeden geldiğimi belirtmeme rağmen dinlemediler. 3 katı aç, susuz (Urfa sıcağında) 10 defa inip, çıkmak zorunda kaldım.Sabah 09.00'dan öğleden sonra 15.00'a kadar uğraşmama rağmen işlerimi halledemedim. Bütün doktorlara görünmeme rağmen bir de heyete sevk ettiler. Heyet de randevu istedi ama randevu doluydu. Urfa'ya gelmeden önce bilgi almak için hastanenin danışma hattından tam 11 kere aramama rağmen sadece 3 kere açtılar. Ve ikisinde de lafımı bitirmeme bile müsade etmeden telefonu yüzüme kapattılar. Merkeze hastaneye geldiğimde ise hiçbir sözümü tamamlama müsade etmediler ve sorularıma cevap alamadım. Tıbbî sekreterinden, doktoruna, güvenlikçisinden birim sorumlusuna vallahi herkes lafımızı yarıda kesti, dinlemediler bile. Bilgisiz ve ilgisiz hizmet personelleri yüzünden aynı yere 2-3 kere gidip-gelmek zorunda kaldım. Röntgene gönderdiler, hemşire kaydımı yapmayı unutmuş geri dönüp kayıt yaptırdım. Psikoloğa kayıt yaptırdım yeri yanlış tarif ettiler. Ortopediye gittim en az 30 dakika sadece doktorun gelmesini bekledim. İki kat inip çıktım, ayak ölçümü yaptırdım 13.30'da gel sonuçları al dediler, gidince çıkmadı çarşamba gelirsin dediler. Güvenlikle röntgen yerine git dediler güvenlik tuvalete gitti onu bekledik. Hülya isimli bir göz doktoruna saat 13.00'da kayıt yaptırdım 13.30'da gelmesi gerekirken 14.10'da geldi. İnsanlar sıra beklemesine rağmen araya başkalarını aldılar. Yaşlılar "Ayakta duramıyoruz, oturacak yer bile yok, 1 saattir bekliyoruz sadece sonuç gösterecez." dedi orta boy, orta kilo ve orta yaştaki bir sekreter hanım tenezzül edip cevap bile vermedi kalabalığı yararak gidip kendine çay alıp geldi. Saat 13.00'dan 15.00'a kadar bekleme rağmen bize ne bakıldı, ne de bilgilendirme yapıldı. Göz Hastalıkları doktoru Hülya Hanım geç gelmesine rağmen insanlara sürekli kaba bir şekilde "dışarı çıkın, açılın" diye bağırıp durdu. Hasta sıra ekranı doğru düzgün çalışmadı. En azından zamanın ne zaman bana geleceğini sormak için kapıyı tıklattım. Sekretere " Saat 1'den beri bekliyorum, uzak bir ilçeden günü birlik geldim, askeri sevkim var, muayene olmam lazım, başka doktorlara da görünücem, bari tahmini bir zaman söyleyin, gidip işlerimi halledip geleyim." dedim yüzüme ters ters bakıp cevap vermeye bile tenezzül etmedi. O sırada ne dediğimi bile doğru düzgün duymayan doktor hanım ayağa kalkıp beni itti. Elinin tersiyle aşağılayıcı bir şekilde "Ne istiyor bu, bak şuna, bunun sırası kaç." diye ters ters konuştu. Üç kere söze girip meramını anlatmaya çalışmama rağmen üçünde de sözümü dinlemedi, yarıda kesip psikolojik şiddet uygulayıp, aşağıladı. Üstten bakışını çok net hissettim. Ben de soruma bile cevap alamadım. Son çare olarak başhekime çıktım. Vallahi o da sözümü bitirmeme bile müsade etmedi, hayır deyip kapıyı gösterdi. Sağlık kuruluna gittim askeri sevk verdiler dedim, randevu almanız gerek dedi. Randevu almaya çalıştım, randevu görünmedim. Durumu bildirdim 182'yi aramam söylendi. 182'yi aradım hastane yönetimiyle konuşmam söylendi. Hastane yönetimine bildirdim tekrar 182'ye yönlendirdi. 182, "Önümüzdeki 17 güne kadar randevu gönünmüyor ondan sonrası için de kesin bilgi veremem." dedi. Düşünsenize devletin bir kurumu kendi işi için vatandaşı başka bir kuruma gönderiyor ve halimiz bu. Canımızın kıymeti bu kadar işte. Peki ben bir başkan, milletvekili, vali, kaymakam vs. sıfatıyla bu hastaneye gitseydim durum yine aynı mı olurdu sizce?

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Yasama kelimesini duyunca aklında neler çağrışıyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.