Yabancı dil öğrenmenin öneminin artması ve evrensel bir dil kullanarak dünyanın geri kalanı ile anlaşma gerekliliğinin büyümesiyle birçok ülke yabancı dil eğitimine büyük önem gösteriyor. Ülkemizde de, yabancı dil eğitimi önceleri ilkokul 4. sınıfta başlarken, bu yaşın geç olduğu düşüncesiyle anaokulunda bile yabancı dil de öğretilmeye başlandı. Peki, gerçekten sorun yaş mı? Daha önceleri geç yaşta başlandığından dolayı mı ülkemizdeki insanlar yabancı dil eğitiminde zorlandılar. Aslında hayır. Ülkemizde yabancı dil “derslerinde”, ders kelimesi burada önemli çünkü sadece bir ders olarak algılanıyor, yeterli eğitim ve öğretim sağlanamıyor. Elbette bu konuda oldukça etkili ve kaliteli kurumlar ve okullar var. Ancak genele bakıldığında durum oldukça kötü. Yabancı dil eğitimi, öncelikle öğrencilere bir ders olarak tanıtılmamalı, böyle bir algı yaratılmamalı. Bir dili öğrenebilmek o kültürü de az çok öğrenmeyle olur, sadece bir kitaptaki kelimeleri ve cümleleri ezberleyerek, boşluklara gelmesi gereken kelimeleri bularak değil. Sürekli verilen dilbilgisi eğitimi, öğrencilere sadece ülkemizdeki sınavları geçecek kadar fayda sağlar. İş pratiğe geldiği zaman, çoğu dil öğrenen insan iletişime geçemez, konuşmaya başlayamaz ya da konuşmayı bitiremez. Dil, kısmen kültürü de kapsar ve bu yüzden sadece ezberle dil öğrenimi sağlanamaz.