Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
UMRE, TESETTÜRE GİRİŞ VE KUTLU RÜYA 1 - Sözümoki
09 Kasım 2019, Cumartesi 13:53 · 544 Okunma

UMRE, TESETTÜRE GİRİŞ VE KUTLU RÜYA 1


Son zamanlarda sürekli Efendimiz (sav) ile hemhâl durumdayım. Gerek rebiyülevvel ayının yani O'nun yer yüzünü şereflendirdiği kutlu zaman dilimlerinin, gerek çevremdeki Medine-i Münevvere'de bulunan insanların, gerekse pür dikkat okuduğum Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in en kıymetli kitabı 'Çöle İnen Nur' un etkisiyle hep bi gül kokuları burnumda sanki...
Kainatın Efendisi'nden (sav) bahsetmek tabii ki benim haddim değil lakin annemle abimin Umre yolculuklarından, tesettüre girme hikayemden ve tesettüre yeni girdiğim zamanlar gördüğüm en güzel rüyadan bahsetmek istiyorum Mevlid Kandili münasebeti ile de...
Yaşım 18, henüz yeni reşit olduğum zamanlar... Hani kanın en deli aktığı, en hareketli seneler. (Gerçi ben hiç bir zaman aşırı hareketli biri olmadım). Annemi ve küçük abimi Ramazan Umresi için Kutsal Topraklara uğurluyoruz. Başımda beyaz örtüm, yanıma sevdiğim bir hocam yaklaştı: "Neşe‘cim, örtü sana çok yakışmış maşallah daha da güzelleşmişsin. Tez zamanda örtünmek nasip olsun inşallah" dedi. O duygusal ve manevi atmosferin de verdiği etkiyle içten bir: "Amin hocam, aslında ben de çok istiyorum" dedim. Sabahın erken saatleri olması hasebiyle ve puslu havanın da etkisiyle, beyazlar giymiş anneciğimle abim göklerden inmiş ili meleğe benziyorlardı. Ağlamamak ve birbirimizi daha fazla üzmemek için annemle göz göze gelmemeye çalışıyordum. (Annemle hâlâ her ayrılık anlarımızda göz göze gelemeyiz) Hem sıkıca sarılıp cennet misal kokusunu içime çekmek istiyor, hem de ayrılamamaktan korkuyordum. Uzaklara gidenlerin hep söylediği: "gidip te dönmemek, dönüp te bulmamak var" sözleri aklımda dolaşsa da kovmaya çalışıyordum. Gözlerimin pınarlarından her an damlamaya hazır gözyaşlarımı dudaklarımı ısırarak, boğazımdaki acı hissini yutkunarak engellemeye çalışıyordum. Heyhat! Yutkundukça daha da açıyordu boğazımdan çıkamayan cümleler...
İnsanların: "Allah kavuştursun" demelerine pek aldırmıyor, hafif bir başımı eğme ve tebessüm ile konuşamayacağımı belirtiyorum. "Hakkınızı helâl edin" cümleleri sabahın sessizliğinde yankılanıyor, içimdeki acıyı daha da büyütüyordu. Helâlleşmek de neyin nesiydi! Annem bir Umre yapıp dönecekti bir aya. Bu anın bir an önce bitmesini istiyordum.
Ve ayrılık vakti geldi. Sorumlu hoca efendi dua yaptırdı öncelikle. Kocaman alan, hep bir ağızdan çıkan “Amin!” nidaları ile çınlıyordu içten edilen dualara. Herkesin otobüslerine yerleşmesi söylendiğinde, kalbimin atışı daha bir hızlandı. Artık koy vermiştim kendimi. Göz yaşlarım yanaklarımdan sicim gibi artarda hızlı bir şekilde akıyor, aynı hızla da annem benden uzaklaşıyordu. Otobüsün sağ taraftaki cam boyuna yerleşti annem, yanına da abim. Ve başladı tekbir, salavat nidaları yükselmeye; eller koparcasına sallanmaya...
Annem herkese baktıktan sonra bana baktı son kez. Evden çıktığımızdan beri kaçan gözler aynı noktada birleşmişti şimdi. Nasıl da bırakabilmişti en küçük can paresini! Ama kavuşacağı Zat (sav) Canlar Cânı, Sevgililer Sevgilisiydi. O Zât ki, Ebubekir Sıddık'ın (r.a) tüm malını feda ettiği, “Anam babam sana feda olsun Ya ResulAllah!” dediği Kainatın Efendisi idi...
O'nu herkesten, her şeyden çok sevmezsek hakiki iman edenlerden olamazdık değil mi! Annemin En Sevgiliye (sav) kavuşacağı düşüncesi daralmış gönlümde güller açtırmıştı.
Otobüs kornaları son kez çaldı ve hızlanarak gözden kayboldu. Canımın yarısı artık onlarlaydı. Ablam, babam ve ailemizin diğer fertleriyle birlikte kol kola girerek döndük evimize. Yol boyunca kimse kimseyle konuşmadı, kimse kimsenin yüzüne bakmadı. Herkes elini çenesine yaslamış, camdan dışarı bakıyordu. Sessizlikte duyulan yalnızca ağlamaktan ve soğuktan kızaran burunlarımızı çektiğimizde çıkan seslerdi.
Günler öyle ya da böyle geçiyordu lâkin yüreğimdeki hasret gün be gün büyüyordu. Melek annem acaba şu an ne yapıyordu? Kısa da olsa her gün konuşuyorduk; annemin iyi olduğu, oralara kavuşmanın verdiği huzur ve mutlulukla ulvîleşen ses tonuna yansıyordu. Bu ses tonu içime garip bir huzur veriyordu...

1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
İadeiziyaret konusunu nasıl değerlendiriyorsun?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.