Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
UMRE, TESETTÜRE GİRİŞ VE KUTLU RÜYA 3 - Sözümoki
11 Kasım 2019, Pazartesi 21:58 · 572 Okunma

UMRE, TESETTÜRE GİRİŞ VE KUTLU RÜYA 3


Tesettüre girip annem Umre'den geldikten bir süre sonra, hayatım boyunca görüp görebileceğim en kutlu, en sevgili rüyamı anlatmaya geldi sıra. 16 yıldır anlatırım fakat yazıya nasıl dökeceğim bilemiyorum. İnşallah başarabilirim...
Rüyamda bir çöleyim, kuvvetle muhtemel Mekke...
Üzerimde beyaz bir elbise ve başımda beyaz bir örtü...
Birden yanımda bir Zât belirdi. Onun da üzerinde beyaz bir elbise vardı. O Zât ki Sevgililer Sevgilisi, Nebîler Nebîsi, kâinat yüzü suyu hürmetine yaratılmış olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) idi!
Hani genelde O'nu rüyasında gören der ya: “Yüzünde nur vardı göremedim” diye. Ben o mübarek yüzü apaçık gördüm evet gördüm! Bembeyaz nur gibi bir sima, kulaklarına kadar uzun hafif dalgalı simsiyah saçlar... simsiyah gözler...kaplara kaşlar... parlayan bir burun...
Kim bilir belki o zaman tertemizdim, ya hiçbir günahım yoktu ya da Rabbim tesettüre girdiğim için tüm günahlarımı affetmişti de yaratılmış olan en güzel yüzü görmüştüm!
Çölün sağ ve sol tarafında iki tane duvar var. Duvarlar kerpiçten ve aralıklı bir şekilde örülmüş. Orda da beyaz giyimli insanlar var. Sahabe efendilerimiz imiş...
Efendimiz (sav) beni alıyor, yol boyunca yürüyoruz. Duvarın ardında duran sahabe efendilerimiz de: “Beni de al Ya Resulallah!” diye haykırıyorlar ve biz yürüdükçe Efendimiz (sav) ile birlikte yükseliyoruz...
İşte rüyam tam da böyleydi. Kime anlatsam ağlayarak dinledi, beni tebrik etti. Bir kaç ay önce, memleketine döndüğü için 15 yıldır hiç görüşemediğimiz arkadaşım ile sosyal medyada buluştuk. Hoş beş ettikten sonra hemen rüyamdan bahsetti. O kadar mutlu olmuştum ki geçen onca yıla rağmen unutmamıştı!
Yine o yıllardaki güzel bir anımdan daha bahsetmek istiyorum. 5-6 arkadaş, bir arkadaşımızın daveti üzerine Mevlid Kandili programı için bir araya geldik. Yer sofrası kurduk, yemek yiyecektik. Benim aklıma güzel bir fikir geldi: “ Arkadaşlar, sofrada baş köşeyi Efendimiz’e ayırsak ya!” dedim, arkadaşlarımın da çok hoşuna gitti. Belki de Efendimiz (sav) davetimize icabet eder, bizi ziyaret ederdi!
Dikkatle ve özenle tabağını, bardağını, kaşık ve çatalını koyduk. Sofraya biraz gül yaprakları serpiştirdik. Efendimiz'e ayırdığımız köşenin hemen yanına ben oturdum ve diğer arkadaşlar da yerlerine geçtiler.
Sessizce, vakur bir tavırla yemeğimize başladık. Bir süre sonra gençliğin de verdiği havailik ile biz kimi davet ettiğimizi unutarak konuşup gülüşmeye başladık. Yalnız, sakinliği ve mütebessim kişiliği ile bildiğimiz arkadaşımız hiç konuşmuyordu. Tam da Efendimiz’e ayırdığımız yerin karşısında oturuyordu.
Ne konuşuyor, ne gülümsüyor öylece önüne bakıyordu. Zaman zaman da kızarıyor, bozarıyordu. Ben onda bir haller olduğunu anlamıştım. Yemek bittikten sonra: “Azime'cim bu akşam niye hiç konuşmadın?” dedim. “Çünkü Peygamber Efendimiz buradaydı, bir an varlığını hissettim, gülümsüyordu!” kelimeleri döküldü ağzından. Biz hepimiz birbirimize bakıp kaldık. Nasıl yani, Efendimiz davetimize icabet mi etmişti! İstediği her şeyi olduran Rabbim, bunu da oldurmuştu! Hepimiz birden duygulandık ve ağlamaya başladık. Efendimiz hep bizimleydi! Hele ki henüz 18 olan tertemiz kalpli ümmetlerini daha bir gözetiyordu, kim bilir...
İşte böyle sevgili okur! 3 kısım olarak yazdığım “Umre, Tesettüre Giriş ve Kutlu Rüya” yazı dizimin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Cenab-ı Mevlâ (c.c) yukarıda yaşadığım bu güzel anları isteyen herkese yaşamayı nasip etsin inşallah!







5 kişi beğendi ·
  • Neslihan Uludağ
    Neslihan Uludağ Amin güzel kardeşim amin???
    12 Kasım 2019, Salı 17:22
  • Neşe  Kayan
    Neşe Kayan Allah razı olsun ?
    12 Kasım 2019, Salı 21:26
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
O kadar uğraştım ama boşunaymış dediğin hadise neydi?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.