İnsanların konuşurken aslında ne söylediklerini artık daha rahat anlayabiliyorum. Önceden safiyane dinleyip inandığım cümleler, yerini artık inanmış, yani kaba tabirle yemiş gibi yapan mimiklere bıraktı yerini. Çok fazla kaçırılan göz kadar çok fazla temas kuran gözlerde aldatıcıdır. Nasıl söylediğinden ziyade, ne söylediğine odaklıdır. Beynine sürekli, kuracağı cümlelere doğru komutu vermesini emreder. Bunu yaparken ter bezleri de nabzı da hızlı çalışabilir. Sen onun heyecanla anlattığını sanırsın, aksine; o, gün yüzüne çıkarmak istemediği yalanları rötüşlemekle cebelleşir.
Samimiyetsizlik diz boyudur. Çünkü bilir hikâyenin özünü. Maval martaval anlattığı kişiyi kandırdığını zanneder. Asıl kendini aldattığının farkında olmadan. Liar man (yalancı adam) pelerinini giymiştir. Tıpkı yarasalar gibi kan emicidir. Dikkat etmezseniz, son zerrenize kadar yer bitirir. Yalnız tek farkı gündüzleri de uçabilir.
O yüzden siz siz olun, karşınızdakini dinlerken iki kere anlayın. Yoksa bir’e iki kattığını göremezsiniz. Azcıkta salağa yatın. Emin olun akıllı görünmekten daha az salakçadır.