Yine yeni bir gün, yeni bir şans dediklerinden bir zaman dilimi daha başladı. Her yeni gün yeniden doğuşmuş. Beynimde birbirini tartaklayan olumsuz düşünceler bu yeni günde de beni taciz etmeye devam edecek. Öğleden sonrayı bitirip akşamın ilk saatlerinde uyanacağım; zaten yeni doğmuş olduğum günün büyük kısmı bitmiş olacak. Aklımda kendim için planladığım olumlu düşünceler hep “bugün yapacaklarım” listesinde yer alacak, ama daha ileriye gitme şansları olmayacak.
Her gece “Bugün biraz daha erken yatayım. Zayıflamaya başlayayım. İş bulup çalışayım. Bir şeyler üreteyim, asalak olmayayım. Saçımı yaptırayım, cilt bakımına gideyim. Spor yapayım. Kendimi iyileştireyim...” gibi düşüncelerle dolu olurum, ama negatif davranışlarım hepsini paramparça edecek.
Evin içinde bir oda var. Odada bir yatak. Hayat bundan ibaret benim için. Hem zaten bu yeni doğan günlerde ben, bir önceki günden daha yaşlı olacağım. Yaşımdaki rakamlar artıyor. Kafayı rakamlarla bozmuş biri olarak, gençliğin sadece sayılardan ibaret olduğunu sanıp, bir üst rakama geçtiğimde hayatı bitmiş görüyorum. Belki bu düşünce, olumlu adımlar atmamı engelliyor. Herkese dua ediyorum; sadece benim gibi kimse olmasın diye.
Hadi, kalk. Bugün yeniden doğdun. Bugün senin günün. Onu istediğin gibi şekillendirmek senin elinde. Bir daha bugün olmayacak. Bugünün adı sadece bugün. Bugünün yarınki adı dün olacak ve asla düne geri dönüş yapamayacaksın. Yarın da belki gelecek. Ama bugün sana ait. Ne dün ne de yarın sana ait değil. Dün yok olmaya mahkûm, yarın da sana belki verilir. Hayatını olasılıklar üzerine şekillendirme.